Akuamarin taşının özellikleri
Tarih boyunca birçok metafiziksel özelliği olduğuna inanılan ve kendine has rengiyle insanlara denizi çağrıştırdığı için Latince deniz suyu manasına gelen “Aquamarina” ismini alan Akuamarin, birçok takı yapımında kullanılmış ve günümüzde de değerli taşların en çok kullanılanlarından biri olmaya devam etmektedir. Akuamarin taşı, yaklaşık olarak 8 sertlik derecesi ile Elmas’ın ardından en sert değerli taşlar arasında yer alır. Kimyasal formülü “Be3Al2Si6O18” olan Akuamarin taşı, Berilin’in şeffaf ve kendine has rengi olan bir türüdür.
Berilinin oluştuğu koşulların sağlandığı toprak katmanlarında görülen Akuamarin taşı, uzun yıllar boyunca Rusya ile anılmıştır. Rusya günümüzde de dünyanın en büyük Akuamarin pazarlayıcılarından biri olmasına rağmen Brezilya ve ABD de önemli Akuamarin yataklarına sahiptir. Brezilya’da çıkan kendine has sarı renkli Akumarin taşı, takı piyasasında en çok rağbet gören değerli taşlardan biridir.
Yüzyıllardan beri denizcilikle özdeşleştirilmiş bir taş olan Akuamarin, birçok denizcinin uğur olarak kabul ettiği önemli bir ritüeldi. Çoğu antik toplumda Mart ayında doğan çocukların sağlıklı ve başarılı olması için Akuamarin taşlı takılar hediye edilmesi adeti olduğundan, bu alışkanlık yüzyıllar içinde süre gelmiş ve zamanla şekil değiştirerek Mart ayı daha çok “Balık Burcu” mensupları olarak değiştirilmiştir. Balık Burcu insanlarına şans ve sağlıklı bir yaşam getirdiğine inanılan Akumarin taşının güçlü bir enerji odağı olduğuna günümüzde de inanılmaktadır.
Akuamarin taşının kendi arasında yapılan kalite derecelendirmesi; şeffaflık derecesi, renginin açıklığı ve iç kısmının lekesiz olmasına göre yapılır. Bu nedenle en değerli Akuamarin taşları, oluşum aşamasında Berilin yoğunluğuna diğer minerallerin katılmadığı ve böylece taşın lekesiz bir yapıya sahip olanlardır. Ayrıca Akuamarin taşının sahip olduğu gücün, taşın şeffaf bir yapıya sahip olmasına bağlı olarak arttığına da inanılmaktadır. Koleksiyoncuların ve takı tasarımcılarının günümüzde peşinde koştuğu kusursuz şeffaflığa sahip olan Akuamarin taşları, büyük meblağlarla satılmaktadır.
Günümüze dek bulunan en büyük Akuamarin taşı ise şaşırtıcı bir biçimde 110 kilogramın üzerindedir. 1910 yılında Brezilya Marambaia’da bulunan bu taş, tam 520 bin karat büyüklüğünde ve yaklaşık olarak 40 santimetre çapındaydı. Tüm bunların dışında günümüzde Akuamarin taşının; solunum yolu rahatsızlıklarını önlediğine, haneye bereket getirdiğine, sevgileri kuvvetlendirdiğine, cesareti arttırdığına, bazı psikolojik sorunların üstesinden gelinmesine yardımcı olduğuna ve tembelliği giderdiğine inanılmaktadır.