Alkol bağımlılığı psikolojik bir bozukluk mu?
Alkol ve madde bağımlılığı günümüzün en büyük sorunlarından birisi. Özellikle gençlerin müptela olduğu kötü alışkanlıklar, büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmakta. Bonzai gibi yeni maddelerinde gençler arasında hızla yayılması, aynı şekilde hızlı bir tedbir paketinin hükümet kanalınca uygulanmasını zorunlu hale getirdi. Tüm bu gelişmeleri alkışlıyoruz tabi ancak, alkol konusunda gerekli tedbirlerin alınmaması, diğer maddelere karşı gösterilen çabanın alkol söz konusu olduğunda az ve etkisiz olması, gençleri mahveden, aileleri ortadan kaldıran neticelere sebep oluyor.
Bugün pek çok kimse alkol müptelası olduğundan dolayı psikolojik tedavi görmekte. Bunun nedeni alkol kullanımının hayat kalitesini ortadan kaldırıcı bir etki göstermeye başlaması, insanlara zarar vermeye başlaması, kişinin görev ve vazifelerini alkole kurban etmesi, kendisini alkolsüz eksik hissetmeye başlaması gibi sebepler geliyor.
Alkol çok zararlı
Bugün alkolle yapılan düzenlemeler, bazı kişilerce protesto ediliyor. Ama topluma zararı olan alkolün, devlet tarafından kontrol altına alınması büyük bir önem ifade ediyor. Trafik kazalarının yaşanmasının bir numaralı sebebi, alkol. Şiddet ev kavgaların, zinanın ve boşanmaların birinci sebebi alkol. Düşünüldüğü zaman cemiyeti dinamitleyen bir madde olan alkolün, özgürlüklerin kısıtlanması bahanesiyle devlet tedbirlerine karşı çıkılması, bir hak olarak asla nitelendirilemeyecek durum.
Alkolün yaklaşık olarak yüzde 10 kadarı mide, diğer kalanı ise bağırsaklar tarafından emilir. Etkisi 30 ve 90 dakika arasında kişi tarafından hissedilmeye başlar. Eğer kişi aç karnına alkol adıysa, bu zaman daha da düşük olacak. Kişinin kanında yüzde 0, 05 oranında alkol olduğunda; düşünme, algılama, konuşma yeteneğinde bozulmalar meydana gelir. Yüzde 0,1 olduğunda ise, kişi beceriksiz bir hale gelir. Yolda yürüyemez, etrafı daha farklı görmeye başlar.
Alkol mideye, karaciğere ve böbreklere zarar verir. Kişiyi akılsız yapar. Bundan başka zararları ve kötülükleri de var.