Aspirinin yan etkileri
Toplumumuzda neredeyse her türlü sorun için kullanılan ve birçok insan için her gün kullanımının dahi sorun yaratmayacağına inanılan aspirin, ağrı kesici ve özellikle ateş düşürücü etkisi bulunan bir Asetilsalisilik Asittir. Kanın “seyreltilmesine” yardımcı olan aspirin, bu özelliği ile kalp krizlerinin önlenmesini sağlayan ve kimyasal yapısı basit olan bir ilaç görünümündedir. Günlük kullanım dozunun “abartılmaması” halinde her gün düzenli olarak kullanılabilmesi söz konusu olan aspirinin bir uzun dönem kullanım ilacı olduğu da söylenebilir. Aspirinin yan etkileri ile ilgili çoğu insan fikir sahibi olmasa da, aslında dünyanın dört bir yanında aşırı doz kullanım sebebiyle sağlık sorunu yaşayan insanlar da bulunduğu iddia edilmektedir.
- Aspirinin etkileri
Genel olarak kan sulandırıcı bir etkiye sebebiyet verdiği için kalp hastalıklarına karşı koruma sağlamak amacı ile kullanılan aspirin, bu özelliği nedeniyle tansiyon sorunu yaşayanlar tarafından da kullanılmaktadır. Diş ağrısından baş ağrısına vücut genelindeki tüm ağrıların hafiflemesine etki eden aspirin, birçok kiş tarafından bir ağrı kesici olarak da görülmektedir. Adet döngüsü boyunca çeşitli aşamalarda ağrı yaşayan kadınların da kullandığı aspirin, bu süreçte yaşanan ağrıları azaltılmasına yardımcı olur. Kanı sulandırdığı için adet sürecinin daha rahat geçmesini sağlayan aspirin, aynı zamanda ateş düşürücü bir etkiye de sahiptir.
Gripten tüm soğuk algınlıklarına vücutta yüksek ateşin görüldüğü birçok durumda kullanılan aspirinin etkileri arasında romatizmal ağrıların hafiflemesini sağlamak da bulunur. Grip sürecinde bademciklerin şişmesi sebebiyle oluşan boğaz ağrılarının hafiflemesine de destek olan aspirin, bazı migren hastaları tarafından da kullanılmaktadır. Tansiyonun düzenlenmesine yardımcı olan aspirinin toplumumuzda birçok farklı amaç için de kullanıldığı bilinmektedir. Ancak tüm bunların ötesinde Asetilsalisilik Asit olan aspirinin bir tanım yan etkileri de bulunmaktadır.
Aspirin birçok fayda sağladığı için pek çok insan tarafından zararsız bir ilaç olarak görülse de, aslında ilaç kimyası sebebiyle bir asittir ve bu durum göz önüne alınarak kullanılması gerekir. Birçok hekim özellikle gebeliğin son 3 ayında aspirin kullanımının kontrollü olmasını isterken, bazı hekimler gebeliğin son 3 ayında aspirinin hiç kullanılmaması gerektiğini de söylemektedir. Kanama potansiyelinin artış göstermesi mümkün olan durumlarda da aspirin kullanılması tavsiye edilmemektedir. Kanama potansiyeline sahip olan rahatsızlıkların en yaygın görüleni ülser olduğundan, midedeki yararların daha şiddetli kanamasına sebebiyet verme ihtimali bulunmaktadır.
Aspirinin yan etkileri en çok sindirim sistemi üzerinde görülmektedir. Kanamanın daha uzun sürmesi, demir konsantrasyonunun azaltması, kaşıntı, gastrite eğiliminin artması gibi yan etkileri bulunan aspirin ayrıca karaciğer rahatsızlığı bulunanlar tarafından da hekim onayı alındıktan sonra kullanılmalıdır. Aslında aspirinin de bir ilaç olduğu ve kullanım amacı ne olursa olsun doktora danışılması gerektiği unutulmamalıdır. Böylece aşırı dozda kullanım ve mevcut hastalıklardan kaynaklanan yan etkilerden de korunmuş olunacaktır.