Atasözlerinin çıkış hikayeleri
Kalıplaşarak tüm toplum tarafından ortak bir biçimde kullanılan atasözleri, sözcükler ya da sözcük sıraları değiştirilemeyen uzun deyimlerdir. Aslında her toplumun kendi kültürünü ve aynı zamanda inanç sistemini de yansıtan bir özelliğe sahip olan atasözlerinin çıkış hikayeleri hakkında dahi yıllar öncesinden günümüze uzanan fıkra benzeri hikayeler anlatılmaktadır. Bizzat kendileri ayrı hikayelerin konusu haline gelen atasözlerinin tamamı anonimdir. Anonim yani ilk olarak kim tarafından yahut ne zaman söylendiği bilinmeyen atasözlerinin sahibi toplumun kendisi yani herkestir. Bu bağlamda toplumun ortak mirası olarak kabul edilen atasözlerinin çıkış hikayeleri ile ilgili söylenenlerin de doğru olma ihtimali yoktur zira bu hikayelerin doğru olması halinde atasözünün ne zaman ve kim tarafından söylendiği biliniyor demektir ki, bunun olması halinde ilgili söz atasözlerinin temel özelliğine yani anonim olmaya aykırı olacağı için atasözü olmaktan çıkacaktır…
Toplumun kullandığı dil ve bu dil üzerindeki hakimiyetinin de temsili olan atasözleri, kısa ancak özlü sözlerden oluşmaktadır. Pek çok zaman insanların konuşmaları esnasında fikirlerini desteklemek bir nevi düşüncelerine tanık göstermek için başvurduğu atasözleri, geçmiş yıllarda yaşayan insanların deneyimlerini yansıttığı için günümüzün sosyal hayatındaki olayları açıklamak için de kullanılabilir. Örneğin; “borç yiyen kesesinden yer” sözü geçmiş zamanlarda yaşayan insanların deneyimleri sonucunda ortaya çıkmış ve insanoğlunun temel özellikleri yüzlerce yıldır değişmediği için günümüzün sosyal hayatına da uyum sağlamaktadır. Bu tür atasözleri kişinin fikirlerine tanık göstermek istediğinde kullandığı ve söylediklerinde haklılık payı olduğunu göstermesini sağlayan bir dil aracıdır.
Genel olarak yazı türlerinin büyük bir bölümünden ve bazen de tamamında farklı bir yapıya sahip olan atasözleri, birkaç tümceden oluşan çok kısa sözler olmasına karşın düşünüldüğünde derin anlamlar içeriyor olabilir. Tüm fikirlerin ve duyguların tek bir tümcede anlatılmasına da imkan sağlayan atasözleri, günümüzde dahi insanların dakikalarca konuşsa dahi tam olarak açıklayamayacağı durumlarda tek bir ifade ile fikirlerin paylaşılmasını sağlar. Uzun bir konuşma yapmadan kişinin bir ya da iki tümceden oluşan tek bir atasözü kullanması bazen onlarca cümle kullandığında sağlayamayacağı bir etkiye neden olabilmektedir.
“Vakit nakittir, elin ağzı torba değil ki büzesin, bir elin nesi var iki elin sesi var” gibi atasözleri toplum hayatının farklı yönlerini çok kısa ifadelerle ortaya koymakta ve günlük hayatın hemen her alanında günümüz insanlarının da karşılaştığı durumlarda hislerini ve düşüncelerini ifade etmek kullandığı kalıplaşmış sözlerdir.