Bilimin ne derece önemli olduğuna dair kanıt!
Evet, Osmanlı Devletini hedef alarak İslam bilimle asla ilgilenmez ve bilimi engelleyici yasaları vardır sözleriyle, İslam’dan uzaklaştırılmaya çalışılan bir millet vücuda getirilmeye çalışılmış olsa da, hala herkesin gözünün önünde olan hakikatler, dillerde, atılan iftiralara güzel bir cevap olması için yeterince dolaştırılmıyor. Söz konusu bir kanıt daha, İslam’ın asla bilime engel olucu bir misyonu olmadığını kanıtlıyor. Hoş zaten Hak olan bir din, asla bilime engel olamaz ama maalesef İslam’dan bihaber yaşayan kişiler, bunun bu şekilde olduğunu sanıyor.
İslam imiş devlete pa-bendi terakki
Evvel yoğ idi bu rivayet, yeni çıktı
Ziya paşa, bu dizelerinde yeni icat olunan düşünceye atıfta bulunuyor. Neyse biz konumuza dönersek eğer, söz konusu delil Ulucaminin mimberinde yer alıyor. Mimbere işlemmiş olan ahşap kabartmalar, galaksilerin dağılışını günümüz biliminin ölçülerine göre aynen yansıtırken, aynı zamanda ise, bilimin daha yeni yeni sırrını çözmeye başladığı iki kuyruklu yıldızdan da haber veriyor. Bununla da kalmıyor, bilimin ancak 1929 senesinde keşif ettiği Plüton gezegeninin yerini tam isabet bir şekilde tayin ediyor. Mimberde bulunan Güneş planı ancak 1900’lü senelerden sonra Avrupa tarafından keşfedilebiliyor.
Peki bu kanıt daha önce niye ortaya çıkmamış. Ulucamide namaza giden bir Fen öğretmeni, mimberde işlemeleri görünce şok oluyor. Fen öğretmenini bir hocası ona, eğer ahşap işlemelerde bir simetri söz konusu değilse, muhakkak orada bir mesaj vardır sözü aklına geliyor. Başlıyor mimberdeki mesajı araştırmaya. Açık bir şekilde Güneş sisteminin çizilmiş olduğunu ve 9 gezegeninde çok doğru bir şekilde tayin edildiğini astronomi dalından arkadaşlarla tespit ediyor.
Söz konusu mimber, Osmanlı Devletinin ilk büyük şeyhülislami Molla Fenari Hazretleri tarafından ahşap Ustasına yaptırıldığı sanılıyor. Molla Fenari hazretlerinin bugün İngiltere’de astronomi kitaplarının olduğu da bir gerçek. Ahşaplar hiçbir çivi kullanılmadan birleştirilmiş. İşin ilginç kısmı tüm gezegenlerden daha farklı yöne döndüğü ancak tespit edilen Plüton’un, ahşap işlemede yerinin bugünkü bilinin tayin ettiğiyle aynı olması.
Bu eser Galileo “Dünya dönüyor” dediği zaman asıldığından tam 230 sene önce yapılmış. Düşünülünce Bilimin Osmanlı için hatta İslam için ne kadar değerli olduğu görülebilir.