Çaresiz hastalık “AIDS”
İnsan vücudu mükemmel bir nizam içerisinde, akıl almaz bir şekilde işlemektedir. Kainatın kusursuz bir şekilde yaratıldığını düşündüğümüzde, insan vücudu da, kainatın bir nevi özeti olmaktadır. Ancak kurulan mükemmel nizamların ikisinde de, yani hem kainatta hem de insan vücudunda, bu işleyişi akamete uğratacak zararlar vaki olabilir. Bu kainatın veya insan vücudunun mükemmel vasıfta nitelendirilmesine mani değildir. Çünkü insan, ne kainatın ne de vücudunun, bu mükemmel işleyişine layıkıyla cevap verebilmektedir. İnsana emanet edilen kainat ve vücudu, hıyanetin karşısında elbette mükemmelliğinin bir yanını konuşturarak, insanı cezalarla muhatap kılacaktır. İşte insan vücuduna verilmeyen değerin cezalarından birisi olan AIDS hastalığı, tüm hastalıklara meydan okuyan bağışıklık sisteminin, etkisiz kılınarak, insanın hastalıklar karşısında zayıf düşürülmesidir.
AIDS, çaresi olmayan ölümcül bir hastalıktır. HIV virüsünün kanda giderek yayılması sonucunda, en son seviye dediğimiz, AIDS noktasına ulaşmasıyla, ölümcül devre başlar. AIDS, kana bulaşan HIV virüsünün son şekline verilen addır. Ancak, HIV ve AIDS beraber kullanılır. Çünkü kana bulaşan HIV virüsü, kuluçka döneminde kendisini belli etmemektedir. Daha sonraki evrelerde, kana hızla bulaşmasıyla belirtileri gözlenmeye başlanır. İşte bu noktada HIV virüsü, AIDS olarak adlandırılmaktadır. Bu devrede kişi, en ufak hastalıklara karşı çaresizdir. Ufak bir mikrop vücutta istenmeyen enfeksiyonların yaşanmasına sebep olur. Bu önlenemeyen enfeksiyonlar, bağışıklık sisteminin akamete uğramasının bir neticesidir. Kişi, sürekli yaşanan ağır rahatsızlıklar sonucunda, ölümcül hastalıklara yakalanır.
AIDS belirtilerini şöyle açıklayabiliriz. Kişi en ufak rahatsızlıklara karşı güçsüz alır. Daha önce birkaç gün içerisinde atlattığı hastalıkları, atlatamaz. Gece terlemeler, ağız kısmında çıkan yaralar, uzun süren ateşli hastalıklar, kilo kaybı, lenf bezlerinin şişmesi, vücutta çeşitli yaralar gibi pek çok belirtiler bir arada meydana gelir.
AIDS hastalığı, kalıtsal bir rahatsızlık değildir. Hava yoluyla veya tokalaşma gibi sebeplerle de, bulaşmamaktadır. Bu hastalığın ana sebebi, kanında HIV virüsü olan birisiyle girilen cinsel ilişkidir.