Dengesiz ve yetersiz beslenme
İnsan bedeninin yaşamsal faaliyetleri düzenli bir biçimde yerine getirmesi için ihtiyaç duyduğu ve vücudun kendisinin üretemediği maddelerin beslenme yolu ile vücuda alınması gerekir. Yetersiz ve dengesiz beslenme, yetişkinlerin sağlıklı bir hayat sürdürebilmesi kadar çocukların da sağlıklı bir gelişim süreci geçirmesi açısından çok büyük öneme sahiptir. Kalp ve damar hastalıkları, diyabet, nefes darlığı, Beriberi, Raşitizm, Kanser, Pellegra Marasmus gibi hastalıklara neden olan yetersiz beslenme ayrıca ishalden vereme, boğmacadan kızamığa pek çok hastalığa yakalanılmasını da kolaylaştırabilmektedir. Vücudun bakteri, virüs ve mantar gibi mikroplara karşı olan direncinin de düşmesine sebep olan dengesiz ve yetersiz beslenme, adeta vücudun hastalıklara karşı olan gardını düşürmesine ve açık bir hedef haline gelmesine sebep olur. Hormonların düzenli bir biçimde salgılanmasından sindirim faaliyetlerinin aksamadan yürütülmesine birçok kritik derecede mikro düzeyli faaliyetin kişi için sorun yaratmadan sürdürülmesi için yeterli ve “dengeli” miktarda beslenilmesi gerekir.
Bedenin ihtiyaç duyduğu besin öğelerini yeterli miktarda alması kadar önemli olan, bu durumun “düzenli” bir şekilde sürdürülmesidir. Birkaç günlük kısa bir periyotta vücudunun ihtiyaç duyduğu besin öğelerini alan ancak sonraki günlerde yetersiz beslenen bir kişinin dengeli bir beslenme alışkanlığına sahip olduğu söylenemez. Vücuttaki birçok farklı organ düzenli bir şekilde çalışmak için dışardan alınan besinlerin içindeki yapı taşlarına ihtiyaç duyar. Bu organların tartışmasız en önemlilerinden biri olan ve belki de en önemlisi olan beyinin de yaşamlar fonksiyonları doğru şekilde yönetmesi için bir takım besin öğelerine ihtiyacı vardır. Yetersiz ve dengesiz beslenme sonucunda beyin fonksiyonlarında ciddi bozulmalar gerçekleşmekte, bu sürecin uzun süreli olması halinde kişide geri dönüşü mümkün olmayan çok ciddi sorunlar görülebilmektedir.
Yaratıcılık, analitik düşünce ve hafızanın etkin bir biçimde kullanılması gibi zihinsel faaliyetlerin de olması gerektiği gibi yürütülebilmesi için dengeli ve düzenli bir beslenme alışkanlığına sahip olunmalıdır. İnsanların iş hayatındaki verimliliğinden sosyal ilişkilerine, üreme faaliyetlerinden zihinsel fonksiyonlarına hemen her konuda büyük öneme sahip olan beslenmenin en önemli fonksiyonlarından biri de; vücudun enerji ihtiyacının karşılanmasıdır. Halsizlik hissedilmesi ve yorgunluk şikayetinin kronik hale gelmesine neden olabilen yetersiz beslenme, kişinin hayatını sürdürmek için yeterli olan enerji miktarını karşılamamasına sebep olmaktadır. Bedendeki hücresel faaliyetler sonucu açığa çıkan enerji tüm iç organların çalışmasını sağladığı gibi kişinin tüm kas hareketlerinin de gerçekleştirilmesini sağlar. Kanser, nefes darlığı, siroz, şeker hastalığı, kalp ve damar hastalıkları gibi çok ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet verebilen dengesiz beslenme ayrıca insanın yaptığı işe odaklanamamasını ve bu şekilde kazaların da daha yüksek bir ihtimalle gerçekleşmesini sağlayabilir.