Domatesin tarihi

Günümüzde tüm dünya mutfaklarının vazgeçilmez malzemelerinden biri olan domates, aslında bilinen insanlık tarihinin oldukça geç dönemlerinde insanoğlunun sofralarına taşınmıştır. Dünya genelinde her insanın kahvaltıdan akşam yemeklerine severek tükettiği domatesin bir sebze çeşidi olarak Avrupa mutfaklarına kabul edilmesi 18. yüzyılı bulmuştur. Latince bilimsel adı “Solanum Lycopersicum” olan domates, köken itibarıyla Patlıcangiller ailesinin bir mensubu olmakta birlikte anavatanı Orta Amerika’dır. Bolivya ve Peru bölgesinde yüzyıllardan beri doğal şekilde yetişen domates İnka ve Maya toplumları tarafından birçok yemekte kullanılmıştır.

Yeni Dünya’nın Kristof Kolomb ile keşfedilmesinden sonra domates ile tanışan Avrupa ve Asya toplumları ilk zamanlar da bu garip sebzeye mesafeli yaklaşmıştır. Çoğu Avrupa toplumunda domatesin zehirli olduğuna dair inanışlar geliştiğinden mutfaklarda domates kullanımı uzun süre boyunca gecikmiştir. Domates bilindiği kadarıyla ilk defa Thomas Jefferson tarafından yetiştirilmiştir. Bir tarım bitkisi olarak üretilmeye başlayan domatesin dünya mutfaklarında kabul görmesi için uzun süre geçmesi gerekti. Günümüz Bolivya’sında ilk yabani türlerine rastlanan domates, günümüzdekinden farklı olarak sarı renkte Avrupa’ya gönderilmiştir.

Bu farklı bitki ile ilk defa tanışan Avrupalı insanlar için domates, sarı renkli ve ilginç kokulu bir sebzeydi. Çoğu Avrupa toplumunda “altın elma” olarak anılan domatesin insanları daha romantik yaptığına dair batıl inançlar dahi gelişti. Sarı renkli yabani türlerinin Avrupalılar tarafından pek fazla ilgi görmemesi nedeniyle kısa süre içinde Orta Amerika’da farklı domates türleri arayışına girilmiştir. Çok geçmeden günümüzdeki kırmızı renkli domateslerin bulunması ile Avrupalı toplumlar için daha göze hitap eden bir sebze haline gelen domates yavaştan da olsa yemeklere katılmaya başlanmıştır.

Asyalı tüccarların da domatese ilgi göstermesi ile Orta Asya toplumları da kısa zamanda domates ile tanışmıştır. İlk dönemde bir baharat türü olarak görülen domates, Asya toplumları tarafından kurutularak kullanılmıştır. Birçok toplumda domatesin uğur getirdiğine dair söylentiler yayılmış ve böylece halkın bu yeni sebze türüne alışması sağlanmıştır. Günümüzde tarihçilerin ve arkeologların yaptığı araştırmalar domatesin yüzyıllar öncesinde Aztekler tarafından kullanıldığını göstermiştir. Azteklerin bu ilginç sebzeye “tomoti” demesi nedeniyle Avrupalar tarafından “tomoto” olarak adlandırılan domatesin anavatanının da Meksika olduğuna karar verilmiştir. 18. yüzyılda İtalyanların önderliğinde çiğ olarak tüketilmeye başlayan domates, 19. yüzyıldan itibaren Avrupa genelinde birçok yemeğin içine girmeye başlamıştır.

Rahnansaika