Etik davranış ilkeleri

Etik davranışlar Antik Yunan düşünürleri zamanından günümüze felsefenin yakından ilgili olduğu ve hala üzerinde tartışmaların devam ettiği konulardan oluşmaktadır. Yunanca “töre” sözcüğünden türeyen etik terimi, felsefenin dört temel dalından biri olan aksiyolojinin inceleme alanıdır. Sık bir şekilde ahlak kavramıyla da birlikte anılan etik davranış ilkeleri, insanın doğası gereği “doğruyu yanlıştan ayırabilmesini sağlayan” ahlak sayesinde bir takım kurallara uyması olarak tanımlanabilir. Tarih boyunca herhangi bir yazılı metinle belirtilmemiş olmasına rağmen her halk kendine ait bir takım etik davranış ilkeleri geliştirmiş ve meydana gelen bu kurallar bütününe uymuştur. Nesilden nesle aktarılan bu kurallar da günümüzün etik davranış ilkelerinin şekillenmesini sağlamıştır.

Ülkemizde ahlak kelimesiyle eşanlamlı olarak da kullanılan etik, sosyal bilimlerin neredeyse tamamının yakından ilgili olduğu kavramların başında gelir. İnsanın yaşamı boyunca aldığı kararları ahlak çerçevesinde sorgulayan etik düşünce temelleri Batılı felsefi gelenekte çoğu zaman “ahlak felsefesi” olarak da anılmıştır. Günümüzde birçok farklı bilim dalının da incelediği etik davranış ilkeleri antropolojiden psikolojiye, politika biliminden sosyolojiye, iktisat biliminden kriminolojiye kadar oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır. İnsanın var oluşu ve davranışları ile ilgili bir kavram olan etik, insanoğlunun içinde bulunduğu tüm bilim dallarının da ilgilendiği konulardan biridir.

Antropolojide herhangi bir kültürün farklı bir kültür ortamından etkilenmesi ve kendisinin de diğer kültüre etki etmesiyle oluşan kompleks olayların incelenmesinde başvurulan etik davranış ilkeleri, psikoloji bilimindeyse tamamen insan davranışlarının nedenleri üzerine incelenir. İnsanın yaşam boyunca aldığı ve uyguladığı kararların ne tür nedenlerden etkilendiğini inceleyen psikoloji, insanın doğru veya yanlış gibi kavramlar ile etik davranış ilkelerini bağdaştırma biçimini de araştırır. İktisat biliminde kıt kaynakların toplumlar arasında paylaştırılması gibi son derece zor bir konuda devreye giren etik davranış ilkeleri, ekonomik kaynakların adil bir şekilde pay edilmesiyle doğrudan ilgilidir.

Gerek dinler tarihi gerekse de antropolojik ve arkeolojik bulgular insanoğlunun İlk Çağ’dan bu yana bir takım etik davranış ilkeleri geliştirmiş olduğunu kanıtlar nitelikte olsa da, etik kavramının tam olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmemektedir. Ancak bilinen insanlık tarihinin ilk dönemlerinden beri varlığını sürdüren etik davranış ilkeleri, günümüzde de insan yaşamının şekillenmesinde büyük rol sahibidir. Felsefe biliminde bazı düşünce sistemleri, etik davranış ilkelerinin insanın var olduğu ve sosyalleşerek diğer insanlar ile etkileşime geçtiği dönemden bu yana olduğunu savunmaktadır.

Rahnansaika