Evlilik korkusu
Evlilik korkusu toplum genelinde daha çok erkeklerde görülen bir fobi olarak görülse de, kadınlarda da en az erkekler kadar sık rastlanılan bir durumdur. 20. yüzyılın sonlarından itibaren ABD merkezli bir akım olarak dünyaya yayılan evlilik terapisi günümüzde birçok çiftin başvurduğu ve sorunlarına çözüm aradığı bir yöntem haline gelirken, evlilik öncesi korku yaşayanlar için de birçok uzman danışmanlık hizmeti verir hale gelmiştir. Kişinin evlenerek hayatının geri kalanını etkileyecek düzeyde önemli konular hakkında ortak karar vermesi ve geleceğin en az “çift kişilik” planlanması, evlilik korkusuna neden olabilen çelişkilere düşülmesine sebep olabilir. Kendi ailesinin yaşadığı problemlerden etkilenen çocukların yetişkinlik döneminde evliliğe temkinli yaklaşması da sıkça görülen nedenler arasındadır.
İnsanların çevrelerinde gördüğü olumsuz evlilik örnekleri de evlilik korkusu gelişmesine neden olan önemli etmenler arasında yer alır. Yakın arkadaşlarının veya akrabalarının yaşadığı mutsuz evlilik deneyimleri kişi farkında olmasa dahi bilinçaltında önemli bir yer edebilir ve ilerleyen zamanlarda kişinin evliliğe dair negatif bir düşünceye sahip olmasına neden olabilir. Modern psikoloji evlilik korkusunun altında yatan nedenleri inceledikçe, bağlanma korkusunun da önemli bir etmen olduğunu fark etmiştir. Bir insanla birlikte yaşamak, önemli kararların ortak alınması, gelecek planlarının birlikte yapılması, ebeveyn olarak çocuk merkezli yaşamak bazı kişilerde mutsuz bir yaşam algısı oluşturur. Özgürlüğünün kendini mutsuz edecek şekilde kısıtlanacağını hisseden birey, evliliğe karşı negatif bir tutum takınabilir.
Uzun zaman boyunca yalnız bir hayat sürdüren insanlar da bir anda gelişen evlilik planları neticesinde derin bir korkuya kapılabilir ve strese girerek bu baskıyı kaldıramayacağına dair fikirler geliştirebilir. Evleneceği kadının kendisinden daha iyi bir işinin olması ve daha üst düzey bir kazanca sahip olması da aşağılık kompleksi benzeri bir biçimde kişinin sosyal statüsünün zedeleneceği düşünmesine ve evlenmemek için çeşitli bahaneler üretmesine neden olabilir. Anne ya da baba olmanın getirdiği sorumlulukların çok ağır olduğunu düşünen ve yapacağı hatalar nedeniyle masum bir çocuğun olumsuz yönde etkileneceği fikrini saplantılı bir biçimde düşünen bireyler de evlilikten korkabilir. “Bu dünya çocuk mu getirilir?” tarzında yaklaşımlar benimseyen ve masum bir çocuğun dünyadaki kötülükler ile zarar göreceğini düşünen bireyler, bu zarardan sorumlu olma psikolojisi nedeniyle evliliğe de temkinli yaklaşabilir.
Bencil bir tutum olarak görülen yalnız yaşamanın daha iyi olduğuna dair düşüncelerden özgürlüğünün tamamen elinden alacağına dair fikirlere birçok farklı nedenlerden ötürü gelişebilen evlilik korkusu, bireyin karşı cins ile ilgili düşüncelerinin de değişmesine neden olabilmektedir.
Rahnansaika