Faiz nedir?
Bugünkü ekonomik düzenin olmazsa olmaz kazancı olan faiz, cemiyette ekonomik açıdan uçurumların derinleşmesine sebep olan temel etkendir. Faiz, borç antlaşması üzerinden gelecek olan artı getiri olduğu gibi, ayrıca üretim faktörlerinden birisi olan sermayeden de, kazanılan getiridir. Burada temel nokta, para üzerinden para kazanılmasıdır. Paranın bir hizmet veya üretime dahil edilmeden, üzeriden elde edilen getiridir.
Faizin işlediği toplumlarda para, tabana yayılamadığından, toplumda ekonomik açıdan uçurumlar meydana gelir. Bir kesim faiz ödeyerek sürekli fakirleşmeye mahkum edilirken, diğer bir kesim ise, hizmet ve üretime dahil olmadan, yani etliye ve sütlüye karışmadan para kazanarak zenginleşmektedir. Bugün faiz üzerinden para kazanan bankalar, çeşitli ürünler üreterek iş ve aş sağlayan yüzlerce fabrikadan daha fazla kar elde etmektedirler. Pek fazla kar elde etmelerine karşı, iş ve aş üretiminde fabrikalar kadar performans gösterememektedirler. 50 tane bankanın gelişmekte olan bir ülkede yıllık karı 20 miyar dolar civarında olabiliyorken, 250 tane orta ölçekli bir işletmenin karı, bu fiyatları görememektedir. Bunun sebebi, bankaların bu sektörleri de, borçlandırarak faiz kazanmasıdır. Faizin bir çok türü bulunmaktadır. Basit, Birleşik, Birikmiş, Dönemsel, Akdi, temerrüt, Yasal olarak bu faiz türleri sıralansa da, hepsinin temelinde, para üzerinden gelir elde etmek vardır.
Faiz, cemiyetin adaletle işleyen düzenine neşter vurduğu için pek çok din tarafından yasaklanmıştır. Mesela 16. Yy’da faiz, Hıristiyan kilisesi tarafından yasaklanmış olsa da, gelirlerini kaybeden kesim tarafından burjuva devrimiyle yeniden sistemin değiştirilemez bir kaidesi olarak belirlenmiştir. Son hak din olan İslam’da, faizle yapılan alışverişi haram kılmış, böylece sosyal düzeni sağlayıcı bir yasak koymuştur.
Bugünkü para politikası sisteminde her ne kadar paranın tabana yayılması birincil bir politika olarak kitaplarda geçmiş olsa da, bu sadece aldatmadan başka bir kaide değildir. Çünkü faizin işleyeceği bir düzende paranın tabana yayılması, sadece bir düşünceden ibaret kalan, aldatmacı bir kriterdir.