Gürültünün insan sağlığına etkileri
Binlerce yıl öncesinde dahi Mezopotamya coğrafyasında ruh ve sinir hastalıklarını tedavi etmek amacıyla müziğin ve doğadaki seslerin etkisine başvurulmuştur. İnsan psikoloji üzerinde doğrudan etkisi olan seslerin frekans şiddeti dahi insanların ruh hallerini etkileyebilir. Bu doğrultuda yoğun bir gürültünün hakim olduğu ortamlarda bulunan kişilerin ruh hallerinin de pek olumlu bir biçimde etkilenmeyeceğini tahmin etmek pek de güç olmasa gerek. Yapılan bilimsel araştırmalarda, özellikle ses şiddetinin 60 desibel değerinin üzerinde çıktığında insanlarda şiddetli bir rahatsızlık hissi oluşturduğu ve bu rahatsızlık hissinin de kişinin davranışlarını dahi değiştirdiği gözlemlenmiştir. Genel olarak 50 desibel üzerindeki tüm seslerin insan psikolojisini olumsuz yönde etkilediği söylenebilir. Şüphesiz bu desibel değeri fikir edinilmesi için verilmiş yaklaşık değerdir ve rahatsızlık derecesi de kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
Bazı araştırmaların 60 desibel üzerindeki seslerin hakim olduğu gürültülü ortamlarda vakit geçiren kişilerin yüksek tansiyon rahatsızlığına yakalanma ihtimalinin daha fazla olduğunu gösterdiği dahi söylenmektedir. İsviçre’de yayımlanan Çevre Sağlığı isimli genel sağlık dergisindeki bir makalede, gürültünün yüksek tansiyon ve bu soruna bağlı olarak kalp sorunlarına neden olabileceğinden bile bahsedilmiştir. Bu tür araştırmaların haricinde yapılan pek çok inceleme doğrultusunda günümüzde gürültülü ortamlarda uzun süre vakit geçiren kişilerde “kalıcı” işitme kayıplarının yaşanabileceği bilinmekte ve bu sebeple de bazı eğlence kulüplerinin girişinde yüksek ses olduğu için bu ibareye yer verilmektedir. İşitme eksikliğinin geçici olması da mümkündür ve bu işitme kaybının geçici bir süre ile yaşanması dahi kişilerin psikolojilerinin son derece olumsuz bir biçimde etkilenmesine sebep olabilir.
Gürültülü ortamlarda uzun süre vakit geçirilmesi halinde; yüksek seviyeli stres, kaslarda aşırı gerilme, kan basıncında artış, göz bebeklerinde normal dışı büyüme, hızlı soluk alıp verme gibi etkilerin de gözlemlenebileceği dile getirilmektedir. Bu tür etkiler kişiden kişiye değişebilmekte ancak genel olarak insanların uzun süreli olarak gürültülü ortamlarda bulunması halinde ruhsal etkiler dışında bir takım fiziksel etkilerin de gözlemlenebileceği bilinmektedir. İş hayatının da en büyük düşmanlarından biri olan gürültü, insanların odaklanmasını ve etkin bir biçimde zihinsel fonksiyonlarını kullanmasını etkileyebilir. İş verimliliğinin ciddi manada düşmesine sebep olan gürültü, çalışanların yaptığı işe konsantre olamamasını ve istenen performansla kesintisiz bir biçimde çalışamamasına da sağlayabilmektedir. Ayrıca 120 desibelin üzerindeki seslerin iç kulakta ciddi ve kalıcı olma potansiyeli yüksek rahatsızlıklara da neden olabileceği dile getirilmektedir.