Hat sanatı ve hattatlık

Yüzlerce yıllık tarihi olan ve oldukça soyut çalışmaların yapılmasına imkan sağladığı için günümüzde dahi oldukça geniş bir çevrenin ilgisini çeken hat sanatı, modern çağda soyut tasarımların doğaçlama bir şekilde uygulandığı çok geniş içerikli bir sanat olarak görülmektedir. Hattatlık yapan kişi yani hat sanatçısı doğaçlama olarak çalıştığından hat sanatı spontane ve birçok değişkenin bir arada yorumlanması ile ortaya çıkan eserlerin oluşmasını sağlar. Elle yazılan betikler ile tasarımlar hattat tarafından tamamen soyut bir boyutta ifade edilir ve sanatçı oldukça geniş bir yelpazeye yayılan yazı tiplerini dilediği gibi kullanabilir.

Tipografi sanatıyla doğrudan ilişkili olan hat sanatı, sanılanın aksine yalnızca İslam coğrafyasına has bir sanat değildir. Çin, Japon, Arap, Pers ve Hint hat sanatı örnekleri dünyanın birçok farklı coğrafyasında bu sanat dalının uygulandığı ve sanatçının içinde yaşadığı kültürü yansıttığı örnekler bulunmaktadır. Farklı coğrafyalarda birbirinden oldukça değişik biçimde uygulanan hat sanatı, hattatlık yapan kişinin içinde yaşadığı toplumun karakteristik özelliklerine de yansıtır. Bu nedenle hat sanatı kültür etkileşimli, spontane ve farklı değişkenlerin etkileşimde bulunduğu soyut bir sanat olarak da yorumlanır. Her coğrafyada “klasik” olarak tanımlanabilecek belirli yazı karakterlerinin ve figürlerin uygulandığı hat örnekleri bulunduğu gibi, klasik çizginin dışına çıkan ve tamamen hattatın iç dünyasına özel farklı yorumlar da mevcuttur.

Uzakdoğu ve Mezopotamya coğrafyası haricinde Avrupa’da birçok farklı tarzda hat sanatı örneği bulunmaktadır. Batı kaligrafisi olarak da adlandırılan Avrupa hat sanatı, bu sanat dalının coğrafyaya göre ne kadar büyük farklılıklar gösterebildiğinin en güzel örneklerindendir. Hat sanatçıları eserlerini yaratırken herhangi bir forma ya da geleneğe bağlı kalmak zorunda değildir. Bu nedenle sanatçı tamamen duygularına göre dilediği kalıpları kendisi oluşturabilir ve böylece tamamen kendisine ait olan bir yorum yapabilir. Klasik olarak tabir edilen alandan tamamen özgün eserlere hattatın sanatını icra ederken belirli kurallara bağlı kalmak zorunda olmaması, soyut görsellerin ön plana çıkarıldığı hat sanatının ruhuna da uygundur. Herhangi bir hat sanatı eğitimi almamış ya da hat sanatının tarihsel gelişimi üzerine bilgi sahibi olmasa dahi sanatçı, doğaçlama bir biçimde eser yaratabilme özgürlüğüne sahiptir.

Rahnansaika