Hilafet nedir?
Hilafet, İslam idare makamının başını temsil eder. Yani bugünkü anlamda Cumhurbaşkanlığıdır.Hilafet makamının başındakine Halife denilmiştir ve yetkileri açısından Cumhurbaşkanından farklılık gösterir. Halife, İslam coğrafyasının lideri ve komutanıdır. Peygamber efendimizin (S.A.V) vefatından sonra ilk dört halife, Hulefa-i Raşidin yani, yetkili halifeler olarak nitelendirilmiştir. Bunun sebebi ise, Efendimizin “Benden sonra halifelik 30 senedir” şeklinde rivayet olunan Hadis-i Şerifidir. Ancak bu Hadis, halifeliğin yasaklanması, İslam ümmetinin başsız kalması gerektiği şeklinde anlaşılmamalıdır. Veya bu dört yetkin halifeden sonra gelenlerin, halifelik sıfatını taşıyamayacakları anlamına da, gelmemektedir. Çünkü halifelik, her hareketin başarılı olması için gerekli olan lider ihtiyacının, İslam coğrafyasında ki karşılığını ifade eder.
Tefrikaya düşmenin İslam vahdet inancına aykırı olduğu düşünüldüğünde, İslam da, birliğin azami şekilde sağlanması vazifesi, İslam’ın yayılması, korunması, nesillere aktarılması, adaletin ve düzenin tüm topraklarda sağlanması, gençlerin evlendirilmesi, savaşa karar verilmesi gibi pek çok vazifeler halifeye verilmiştir. Bu anlamda halifelik, başkanlık sistemine benzemektedir.
Halifelik hususunda yapılan yanlış eleştirilerden birisi, maalesef halifenin başına buyruk hareket ettiği iftirasıdır. Halbuki halifenin yükümlülüğü, İslami kural ve kaidelerin dışına çıkmamaktır. Bunun için halife, dini konularda kendisini aydınlatacak bir ekip nezdinde çalışır ve kararlarında İslami çerçeveden çıkamaz. Osmanlı halifeleri bunun için kararlarda İslami kıstas yapacak makam olan, Şeyhülislamlık müessesesini kurmuştur. Bu sistem, Allah’ın koymuş olduğu kaideleri göz önüne alarak hareket eden bir sistemdir. Kaldı ki İslamiyette tek başına karar almayı yasaklamaktadır. İslamiyet danışmayı, meşveret meclislerinin kurulmasını, teşvik etmiştir. Hilafet makamı da, bu anlamda bir meşveret meclisidir. Bu meclisin başkanı ise Halife olarak nitelendirilir.
Halifelik Sunni Müslümanlar arasında kabul edilmektedir. Şia inancında halifelik yoktur. Onlarda imamet fikri öne çıkmıştır. Bu imamet fikri, Müslümanları birleştirmeyi değil, tefrikaya düşmelerini sağlayacak bir sistemdir. Çünkü Şia dünyası, batıl ile mücadeleyi geleceğine inanılan imama bırakmıştır. Buda Müslümanları güçlü kılacak bir inanç değil, güçsüz bırakacak bir inançtır.