İnovasyon türleri

Dünya genelinde ticari işletmelerin küreselleşmeye uyum süreci içine girmesiyle birlikte ortaya çıkan bir kavram olan inovasyon, mal ve hizmetlerin modern dünyaya uygun bir şekilde pazarlanması ve firmanın dış ilişkilerinde yeni organizasyon süreçleri geliştirmesidir. İnovasyon hala küresel ekonomi bünyesinde gelişen bir süreç olduğundan, ticari işletmelerin organizasyonlarına etkisi de gelişmeye devam etmektedir. Yönetimden pazarlamaya, uygulamadan organizasyona, dış ilişkilerden yeni teknolojilere entegrasyona oldukça geniş bir alanı ilgilendiren inovasyon, organizasyonel bir yönetim uygulamasıdır.

Uluslararası düzeyde inovasyon süreçlerinin tanımı, bu konuda otorite kabul edilen Eurostat ve OECD(Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) tarafından belirlenmiştir. 1969 yılında imzalanan Paris Sözleşmesi sonrası kurulan OECD, takip eden süreç içinde Marshall Planı ile yeniden yapılandırılmıştır. Ülkelerin sanayileşerek kalkınması için önemli bir süreç olan inovasyon, günümüzün lider konumlu ülkelerinin tamamı tarafından başarılı politikalarla uygulanmıştır.

Hizmet, ürün ya da yöntem gibi yeni fikirleri modern ekonomide “gelir getirecek” unsurlar haline dönüştürmek manasına gelen inovasyon, temel olarak iki aşamadan oluşur. Bu aşamalardan ilki, inovasyon sürecinin başlatılmasını sağlayan yaratıcı ve yeni fikirlerin ortaya çıkmasıdır. İnovasyon çalışmalarının gerçekleştirildiği ve ticari bir kazanç haline dönüştüğü ikinci aşama ise, yatırım ve emek gerektirmektedir. Bunun için yatırım ya da emek gücü olmayan fikirler ne kadar yaratıcı ve yenilikçi olursa olsun, inovasyon sürecinin tıkanmasına sebep olur.

Yaratıcı fikirlerin ticarileşmesi olarak da yorumlanabilen inovasyon, sermaye ile yeni fikirlerin harmanlanması ve ticari açıdan değerli bir hale gelmesidir. Fikirlerin ticarileşerek katma değer yaratan ürünlere, hizmetlere ya da yöntemlere dönüşmesi, invasyon sürecinin başarı ile tamamlanması anlamına gelir. Ülkeler açısından da büyük önem taşıyan inovasyon konusu, büyümenin sürdürülebilir hale gelmesini sağlamaktadır. İş imkanlarının da artması manasına gelen inovasyonun kalkınmış tüm ülkelerin ekonomik planlarının temelini oluşturduğu söylenebilir.

Küresel ekonomilerde etkili olan devletler, inovasyon için uygun piyasa ortamını hazırlamak için stratejik planlamalar yapar. Devletler için inovasyon ortamının sağlanması birinci öncelikler arasında kabul edildiğinden, sorunsuz biçimde çalışan bir sistemin oluşturulması büyük önem taşır. Bilginin üretilmesi kadar bu bilginin toplumun kullanımına sunulması ve yaygın hale gelmesi de inovasyon çalışmalarının başarıya ulaşması için gereklidir. Küresel alanda faaliyet gösteren tüm firmaların başarıları ve yetenekleri, piyasa genelini detaylı bir biçimde analiz ederek inovasyon planlarını doğru şekilde yapmalarına bağlıdır.

Rahnansaika