İnternetten hayatınızı kazanmaya ne dersiniz?
Herkes hayatının rahat bir şekilde gitmesini ve sonlanmasını ister. Eziyet çekmeden bu dünyada bize sunulan hayatı tamamlamak için çok çaba harcıyoruz. Ama kimimiz rahat bir şekilde hayatını sonlandırırken, kimimiz ise çile, keder ve öfke içerisinde hayata gözlerimizi yumuyoruz. Kısa bir hayat için kederlenme veya kaygılanmaya gerek yok aslında. Dünyaya geldiyseniz, yapmanız gereken sizi en mutlu edecek olan işi yapıp, para kazanmaya bakmak ve hayatınızı kurtarmaktır. İnsanlar genelde işçi olmayı, memur olmayı kendilerini adarlar. Kendi işlerini kurabilmek için çok fazla paraya ihtiyaç olunması kanısındaki yanlış kanaatler, hep birilerinin emri altında yaşamak zorunda bırakıyor insanları. Halbuki, sadece internet ve yeni ekonomik fırsatların neler olduğunu değerlendirerek, kendi kendinize kazanmanın yolunu inşa etmeye başlarsınız.
Nasıl mı?
Aslında bu konunun çok basite indirgenmesi benim canımı sıkıyor. Çünkü bilgi çağında, kazanmak için bilgili ve deneyimli olmak gerekiyor. İnsanlar ise, bir işte çalışmak için fazla deneyime gerek duymuyorlar. Vasıfsız işlere girmek ve ay sonunda patronundan aldığı ile geçinmek, daha kolay geliyor. Bilgi ekonomisinin imkanlarından faydalanmak için bir araştırma ve inceleme içerisine girmiyor. Birisinden internetten para kazanmak kavramını duyuyor ve hemen bu işe soyunmaya başlıyor. Sonuç ise, hüsran… Çünkü işin hafife alınması, ilgilenilmemesiyle sonuçlanıyor. Halbuki internet imkanlarından faydalanmak için iyi bir dijital pazarlama uzmanı olmayı hedeflemek gerekiyor. Bugün birçok firmanın aradığı vasıflı eleman da dijital pazarlama uzmanı. Yani hem kendi işinizi kurarken para kazanıyorsunuz, hem de bu süreçte iş telifleri alıyorsunuz.
İnternetin imkanlarını değerlendirmek istiyorsanız, ilk olarak satış ortaklığı ve sonrasında e-ticareti denemeye kalkışın. Korkmayın, zarar edeceksiniz elbette… Ama bu zarar size çok şey öğretecek ve bir sonraki adımınızda başarılı olmanıza neden olacak.