İstanbul Tarihi Yarımada
“Suriçi” olarak da bilinen İstanbul tarihi yarımada, medeniyetlerin başkenti İstanbul’un ilk kurulduğu alan olarak bilinir. Bilinen insanlık tarihinin şekillendiği coğrafya olan Anadolu kadar önemli bir bölge olan tarihi yarımada, günümüzde arkeolojik açıdan kelimenin gerçek anlamı ile bir “hazine” değerindedir. İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Haliç ile çevrilen bir yarımada olan bu tarihi bölge, İstanbul’da insan yerleşiminin ilk kurulduğu alan olarak kabul edilir. Tarihçiler ve arkeologlar yaptıkları incelemeler sonucunda M.Ö. 685 civarında Megara’dan göç eden Antik Yunanlıların İstanbul’a gelerek, tarihi yarımada bölgesinde “Byzantion” şehrini kurduğunu ortaya çıkarmıştır. Byzantion adı ile İstanbul tarihi yarımada bölgesinde kurulan bu ilk Yunan yerleşimi daha sonra daha da gelişmiş ve İstanbul’un bir medeniyetler kenti haline dönüşmesini sağlamıştır.
Antik Yunanlıların bölgeye göç ederek ilk yerleşimi kurmasının ardından tarihi yarımada gerek jeopolitik gerekse de ekonomik konumu nedeniyle önem kazanmıştır. Tarih boyunca birçok savaşa neden olan İstanbul tarihi yarımada bölgesi 1453 yılında Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in bir çağı sona erdiren kuşatması ile Türklerin eline geçmiş ve günümüze kadar da bu kimliğini korumuştur. Türklerin eline geçen tarihi yarımada “Dersaadet” ismi ile anılsa da daha sonraları bölgenin adı İstanbul olmuştur. Günümüzde İstanbul tarihi yarımadanın batı sınırı, Bizans İmparatorluğu döneminden kalan ve büyük bir itina ile korunan surlardan oluşmaktadır. Bölgenin sınırını oluşturan bu Bizans surları nedeniyle İstanbul tarihi yarımada Osmanlılar tarafından “Suriçi” olarak da adlandırılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından itibaren önemi daha da artan tarihi yarımada, İstanbul’un merkez ilçesi olarak kabul edilmiştir. 2009 yılına kadar İstanbul’un merkez ilçesi statüsünü koruyan bölgede Fatih ve Eminönü olmak üzere iki belediye bulunuyordu. Ancak 2009 yılında Eminönü Belediyesi kaldırılarak Fatih Belediyesi’ne bağlanmıştır. Böylece İstanbul tarihi yarımadada bulunan Eminönü günümüzde Fatih ilçesine bağlı bir yerleşim birimi kimliğine sahip olmuştur. Bu bölgenin binlerce yıldır önemli bir yerleşim birimi olarak görülmesi kadar önemli olan bir diğer konu da, yarımada içinde bulunan ve günümüze dek ulaşmayı başaran tarihi eserlerdir. Dünya üzerinde sayılı alanda bu kadar çok tarihi eser bir arada görüldüğünden bölge İstanbul tarihi yarımada olarak adlandırılmıştır. Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma sayısız tarihi eserin yanı sıra, tarihi yarımada bölgesinde diğer birçok Antik Çağ eseri de bulunmaktadır. 12 Temmuz 1995 tarihli ve 6848 sayılı karar ile İstanbul tarihi yarımada “1. derece arkeolojik sit alanı” olarak ilan edilmiştir.