Jülyen Takvimi
Batı Avrupalı toplumlar tarafından yaklaşık olarak 16. yüzyıla kadar kullanıldığı kabul edilen Jülyen Takvimi, M.Ö. 46 yılında Jül Sezar tarafından oluşturulmuştur. Jülyen Takvimi devrine göre oldukça hassas bir şekilde dünyanın güneş etrafındaki hareketlerini hesaplasa da, her 126 yıllık periyotta bir günlük sapmaya neden olmaktadır. Jülyen Takvimi’nden Gregoryen Takvimine yani günümüzdeki adıyla Miladi Takvime geçen Avrupa toplumları bu 126 yıllık sapma nedeniyle değişikliğe gittiğini söylese de, aslında takvim değişikliğinin dini etkileri de bulunmaktadır. Zira günümüzde dünya genelinde kullanılan Miladi Takvim, Papa 13. Gregory tarafından yapılmıştır. Bu nedenle geçmiş dönemlerde çoğu Müslüman toplum Gregoryen Takvimi’nden “Hıristiyan Takvimi” olarak söz etmiştir.
Jül Sezar tarafından geliştirilmesi emri verilen Jülyen Takvimi, dönemin zaman hesaplamalarında kullanılan sistemlerin karışıklığından kurtulma imkanı sağlamıştır. Sezar bizzat emir vererek dönemin astronomi alanında en ileri toplumlarından olan İskenderiyelilerden yeni bir takvim yapmalarını istemiştir. İskenderiye’nin en ünlü astronomlarından biri olan Sosigenes yeni takvim üzerinde çalışmalar yapmış ve Jülyen Takvimi’nin oluşturulmasını sağlamıştır. 1 yılı 365,25 gün olarak hesaplayan Sosigenes, mevsim kaymaları nedeniyle oluşan gün sapmalarını da engellemeye çalışmıştır.
Jülyen Takvimi 4’e tam bölünemeyen 365 günlük bir yılı ile kullanıma hazır hale gelmiştir. İskenderiyeli Sosigenes yeni takvim üzerinde yaptığı çalışmalarda bir yılı 365,25 gün olarak kabul ettiğinden, Jülyen takviminde her 3 yılın ardından gelen yeni yıla bir gün eklenmesi şartı konulmuştur. Böylece her 4 yıllık periyotta bir yıl 366 gün sürecektir. Jülyen Takviminin bu kadar geniş bir coğrafyada kabul görmesini ve yüzyıllar boyunca kullanılmasını sağlayan hassas ayarı yapan İskenderiyeli Sosigenes, ayrıca bir yılın 12 ay kalabilmesi üzerinde de çalışmıştır. Sosigenes kendinden önceki dönemlerde yeni bir takvim üzerinde çalışan birçok kişinin karşılaştığı bu sorundan kurtulmak için bir yılın 6 ayını 30, 6 ayını da 31 gün olarak hesaplamıştır. Jülyen Takvimi’nde kullanılan bu 30 ve 31 günlük aylar sayesinde artık yıllara rağmen her yıl 12 aydan oluşmaya devam etmektedir.
Jülyen Takvimi ve bu devirden önceki birçok takvimde yılbaşı 1 Ocak yerine 1 Mart olarak kabul edildiğinden, Sosigenes 4 yıllık periyotta arta kalan 1 günün Şubat ayına eklenmesine karar vermiştir. Böylece artık yıllarda Şubat ayı 30, normal yıllardaysa 29 gün sürmektedir. Sezar yeni takviminde kendi isminin de geçmesini istediğinden takvim ismi Jülyen Takvimi olmuştur. Ayrıca Jülyen Takvimi’nde Temmuz ayının ismi de değiştirilmiş ve “July” olmuştur ki, günümüzde dünya genelinde kullanılan tüm Miladi Takvimlerde de İngilizce “July” terimi hala kullanılmaya devam etmektedir.
Rahnansaika