Kara delikler ve özellikleri
Bugüne kadar kara deliklerle ilgili üretilen tüm bilimsel bazlı düşünceler, bu aslında nasıl oluştuğu hakkında kesin bilgi sahibi olunmayan “şeyler” ile ilgili üretilen teorilerden ibarettir. Bir başka değişle kara deliklerin oluşumlarına ya da Hollywood filmlerindeki gibi başka evrelere açılan kapılar olduklarına dair bilgilerin tamamı, “mevcut bilimsel veriler ışığında mümkün olan en rasyonel” açıklamayı yapmaya çalışan bilim adamlarının teorileridir. Nitekim 2012 yılında Kasım ayında NASA tarafından bugüne kadar gözlemlenen en büyük kara delik keşfedilmiş ve bu kara deliğin de güneşimizden tam 17 milyar kat daha büyük olduğu saptanmıştır. Dünyamızdan 220 milyon “ışık yılı” uzakta olduğu açıklanan bu kara deliğin keşfi, dünyadaki pek çok insan için önemsiz bir detay olmasına karşın aslında kara deliklerle ilgili ortaya atılan pek çok iddianın da çöpe gitmesine sebep olmuştur. Zira her galaksinin merkezinde bir kara delik bulunduğuna ve bu kara deliğin de galaksinin toplam kütlesinin yaklaşık olarak %0,1’ine sahip olduğuna dair tüm düşünceler, bu dev kara delik nedeniyle geçersiz hale gelmiştir.
Bahsi geçtiği üzere tamamen bir muamma olan kara delikler için söylenebilecek tek şey, ışığın dahi kaçamayacağı kadar yüksek bir çekim gücüne sahip olduklarıdır. Bilindiği üzere Albert Einstein tarafından evrendeki “özel durumlar haricinde” azami hızın ışık hızı olduğu ve parçacıkların ışık hızından daha hızlı gidemeyeceği onlarca yıl önce ortaya konmuştur. Evrendeki en hızlı “şey” olan foton parçacıklarının/dalgalarının dahi çekim kuvvetinden kurtulamadığı bir kozmik cisim olan kara delikler “her şeyi” kendisine çeker. İnsan gözünün herhangi bir cismi görmesi için bu cisimden yansıyan ışığın göze gelmesi gerektiğinden ve kara deliklerde ışığı dahi kendisine çekerek buna izin vermediğinden, aslında kara delik denen bu kozmik cismin “insan gözü” ile görülmesi mümkün değildir.
Bilim insanlarının göremedikleri bir kozmik cismin varlığından nasıl emin olduğuna dair soruların sorulması ise doğaldır. Ancak kara deliklerin kendisi görünmese de muazzam derecedeki yüksek çekim kuvvetlerinin çevreye tesir etmesi ile birlikte varlıkları saptanabilir. Bir başka değişle kendisi görünmemesine karşın yüksek çekim gücüyle çevresindeki diğer cisimlerin davranışlarını etkileyen kara delikler kendilerine değil, çevresindeki cisimlere bakılarak saptanırlar. Zira kara delikler uzay zamanın kendisini de bükmekte, etkilemektedir. Madde adı verilen her ne varsa, kara delikler tarafından çekilir/emilir. Bilim insanları kara deliklerin uzay zamanda belirli özelliklere sahip olan maddelerin yoğun miktarda sıkışarak bir araya gelmesi neticesinde oluştuğunu tahmin etmektedir. Bu oluşumun da ancak ömrünün sonuna gelen yıldızlar tarafından yapılabileceğinin düşünülmesi, yıldızların yoğun kütlesinin içine çökmesi neticesinde kara deliklerin oluştuğuna dair fikirler geliştirilmesine neden olur.