Kefir ve faydaları
Son yıllarda insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle birçok doktor tarafından tavsiye edilen kefir, içinde barındırdığı mikroorganizmalar ile birçok rahatsızlığın tedavisine yardımcı olmaktadır. Hafif ekşi bir tada sahip olan kefir, özellikle Kafkaslarda yüzlerce yıldır içeçek olarak tüketilen bir içecektir. Süt asidi ve alkol fermantasyonu ile üretilen kefir, köpüklü bir yapıya ve tıpkı süt gibi beyaz bir renge sahiptir. Bir Çerkez içeceği olarak tanınan ve kısa zamanda tüm dünyada tüketilmeye başlanan kefir, günümüzde ABD ve birçok Avrupa ülkesinde ticari amaçla üretilmektedir.
Yoğurt kıvamında bir yapısı olan kefirin dış görünümü çoğu insana karnabahar tanelerini anımsatır. Beyaz rengi ve bezelye büyüklüğündeki taneleriyle küçük karnabahar saplarını anımsatan kefir oldukça koyu bir kıvama sahiptir. İçeriğinde bulunan Lactobacillus, Saccharomyces, Torula Mayası, Lactococcus gibi mikroorganizmalar sayesinde koyu bir kıvama sahip olan kefir kesilmiş süt gibi görünmektedir. Kefir günümüzde Çerkezler tarafından hala bir içecek olarak üretilse de, Avrupa ve Amerika toplumlarında daha çok sağlıklı yaşam için bir destek ürün olarak kullanılmaktadır.
Kefirin içinde bulunan mikroorganizmaların farklı hücresel faaliyetleri sonucunda ortaya Karbondioksit, süt asidi ve etil alkol çıkmaktadır. Kefirin içinde bulunan bazı mikroorganizmalar sütün koyulaşarak katı bir kıvam almasına neden olurken bazı mikroorganizmalar da etil alkol gibi diğer yan ürünlerin de açığa çıkmasına neden olmaktadır. Kefir oluşması esnasında ortaya diğer maddelerin çıkması ise tamamen farklı mikroorganizmaların farklı faaliyetleri ile ilgili bir durumdur. Bazı mikroorganizmalar süt şekerini parçalayarak ortaya süt asidi çıkmasını sağlar ve sonuç olarak süt pıhtılaşarak kefirin kıvam kazanmasına neden olur. Kefir içinde bulunan ve ortaya Karbondioksit ve etil alkol çıkmasını sağlayan mikroorganizmalar ise tamamen farklıdır.
Kafkaslarda “süt içkisi” olarak da bilinen kefir, yoğurt kıvamında ve hafif ekşimsi bir tada sahip olmasına rağmen “alkollü” bir içecek olduğu için uzun zamandır keyifle içilmektedir. Köpüklü bir yapıya da sahip olan kefirin üretiminde genel olarak inek, koyun ve keçi kullanılır. Üretimde kullanılan inek veya keçi sütünün yağlı olup olmaması kefir kalitesini, içeriğini veya lezzetini etkilememektedir. Kefir günümüzde yüzyıllar önce Orta Asya genelinde olduğu kadar çok fazla tüketilmese de, hala özellikle Kafkasya coğrafyasında yaşayan bazı Çerkez toplumlar tarafından alkollü içecek olarak üretilmektedir. Son yıllarda yapılan tıbbi araştırmalar ile kefirin iştahsızlık, uykusuzluk, bronşit, astım, egzama ve çeşitli böbrek hastalıklarının tedavi sürecine olumlu katkı sağladığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle ABD ve Avrupa ülkelerinde kefir bir şifa deposu olarak görülmektedir.