Konfor alanı nedir? Hayatımıza nasıl etki eder?
Hayatınıza baktığınız zaman nasıl bir değerlendirme yapabiliyorsunuz. Mesela başarılı olduğunuzu hissediyor musunuz? Çalışkan mısınız? Azim ve sebat konusunda ne kadar gerçekçi yaklaşım sergileyebiliyorsunuz? Atalet tek gerçeğiniz mi? Uğraştığınız iş, size ne kazandırıyor? Hayatınızdan ne kadar memnunsunuz? Kendimizi tahlil etmek anlamında birçok soruyu kendimize sorabiliriz. Ancak gerçekçi bir şekilde cevap verebilmek asıl önemli olan. İnsanlar genelde egolarının dediklerine kulak verirler ve o şekilde yaşarlar. Çünkü bu şekilde her şey daha güvenli ve kolaydır. Ama bir yere kadar insan sürekli egolarının sesini dinleyebilir. Bir yerden sonra hayatının kalitesinin artmadığını ve mutsuz olduğu keşif ettiğinde, her şey değişebilir.
İşte egolarımızın ne dediğine bakarak hayatımızı şekillendiğimiz mekana, alana, zamana konfor denir. Konfor kelimesi bize her şeyin iyi gittiğini anımsatıyor sanki. İnsan konforlu bir hayatı ister. Ancak konfor alanı dediğimiz kavram, insanın doğasına tezat bir yaşam demek olduğundan düşündüğünüz gibi bir konfor söz konusu değil. Burada insan yaşantısında değişiklik getirecek her şeyi reddeder. Bunun sebebi, konforunu bozmamak. Güvenliğini kaybetmemek. Rahatını her zamanki düzeyde olmasını istemek. Bu gibi düşünceler insana ego tarafından telkin edilir. Mesela hayatınızı değiştirmek için işinizi değiştirmeyi düşündüğünüz anda ego tarafından uyarı alırsınız. “Hayır, bunu sakın yapma. İşini değiştirirsen daha kötü bir ortama veya kariyere başlayabilirsin” gibi zihinsel mesajların ego tarafından düşüncelerinizi bastırdığını hissedebilirsiniz. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Hayatımıza konfor alanının etkisi, atalet içerinde bir yaşam sunmasıdır. Korku, kaygı, endişe, yalnızlık, kaçma, düşünmeme, üretmeme, kaybetme gibi birçok olumsuzluğa ve hayat kalitesinin düşmesine sebep olur. Eğer kişi bu halini devam ettirirse, doyumsuzluğa düşeceğinden hayal kırıklıklarının ardından gelebilecek depresyon ve ruhsal hastalıklar söz konusu olur. Siz de hissedersiniz ki ne zaman üretmek isteseniz, karşınıza engeller çıkar. Bu engeller zihinsel engellerdir aslında. Eğer zihinsel mesajlarla savaşmaz, geri adım atarsanız, bu durumda konfor alanınızda sıkışıp kalırsınız. Kurtulmak için yapmanız gereken cesaretle ileriye doğru adım atmak olmalı. Kötü de olsa, sonucu iyi de olsa sürekli ileriyi hedeflemek, konfor alanından çıkıp, değişim ve gelişim alanına demir atmaktır.