Masa tenisinin tarihçesi
Raket ve küçük bir top ile yapılan oynan bir oyun olduğu için ilk bakışta çok basitmiş gibi görünen masa tenisi içine girildikçe, ne kadar zor olduğu daha da iyi anlaşılan bir spordur. Olimpiyat seviyesinde bir spor dalı olan masa tenisi, bilindiği kadarıyla 130 yıl kadar öncesine kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Masa tenisinin tarihçesi ile ilgili çok daha farklı iddialar olsa da, kesin olarak ispat sunan deliller olmadığından bu tür düşünceler birer iddia olmanın ötesine geçememektedir. Bilindiği kadarıyla masa tenisi, 19. yüzyılın sonlarına doğru Hindistan dolaylarında ortaya çıkmıştır. Günümüzde her ne kadar masa tenisinin anavatanı Uzakdoğu ülkeleri olsa da, bu sporun ortaya çıkışı Hindistan coğrafyasında olmuştur.
Masa tenisinin tarihçesi ile ilgili ilginç bir diğer bilgi de, Hindistan dışında Güney Afrika’nın da bu sporun ilk oynandığı yerlerden biri olmasıdır. Ancak Güney Afrikalılar masa tenisini icat etmemiş, bölgede ilk defa bu sporu İngiliz askerleri oynamıştır. İngiltere’nin kolonileşme süreci içinde yerleştiği Hindistan’dan çıkan bu spor, tıpkı Hindistan gibi İngilizlerin bulunduğu Güney Afrika’da da yine İngiliz ordusu tarafından oynanmıştır. File olarak üst üste konulan kitapların kullanıldığı 1900 öncesi dönemde, küçük kutu kapakları da raket görevini üstleniyordu.
1900’lere kadar Hindistan ve Güney Afrika’daki İngiliz askerlerinin top yerine “şarap şişesi mantarı” kullanması da, masa tenisinin tarihçesi ile ilgili bir başka şaşırtıcı yöndür. Bunlar düşünüldüğünde masa tenisinin biraz da insanın canı sıkıldığında, sıkıntısını gidermek için ne kadar yaratıcı olabileceğini göstermektedir. Zira boş durmak yerine bir şeyler ile oyalanmak için ortaya çıkan masa tenisi, ilk dönemler de genellikle etrafta bulunan eşyalarla oynanmaktaydı. 1900’lerden itibaren bu sporun birçok insan tarafından oynanabileceğini fark eden ticaret insanları, top ve raketlerden oluşan masa tenisi setlerini satışa sundu. Portatif olarak pratik bir biçimde kurulan bir masa tenisi masası ile birlikte satılan bu ilk masa tenisi setleri İngiltere’de büyük ilgi gördü ve kısa süre içinde tüm Avrupa’da satılmaya başladı.
1901 yılında John Jaques “Ping Pong” isminin telif hakkını satın alarak, topun rakete çarptığı zaman çıkarttığı sesin bu oyunun adı olmasını sağladı. İngilizlerin ardından Amerikalılar da masa tenisine büyük ilgi gösterdi ve ülke genelinde birçok yerde portatif masa tenisi setleri satılmaya başlandı. Amerikalılar masa tenisinin hem kurallarını hem de ekipmanlarını daha da geliştirdi. 1902 yılında tüm ABD genelinde oynanmaya başlayan masa tenisinde falso dönemi de başlamıştı. Raket yüzeylerinin tırtıklı lastikle kaplanması, masa tenisi oyuncularının vuruşlarında topa falso verebilmesini sağladı. Bu yeni özellik ile daha da eğlenceli hale gelen masa tenisinin artan potansiyeli üzerine ABD’de ilk Ping Pong federasyonu kuruldu.