Maya medeniyeti
İspanyolların Amerika Kıtası’na ayak basması ile yürüttükleri sömürgeleştirme ve yayılma politikaları, tarihte “Kolomb öncesi medeniyetler” şeklinde bir kavramın oluşmasına neden olmuştur ki, Mayalar da bu Kolomb öncesi medeniyetlerden biridir. Meksika’nın Güneydoğu bölgesinde kurulan ve Orta Amerika’da yüzlerce yıl boyunca varlığını sürdüren Mayalar, özellikle El Salvador ile Guatemala arasında etkili olmuşlardır. Tarihleri boyunca Meksika coğrafyasında Tobasco, Yucatan, Chiapas, Quintana ve Campeche olmak üzere toplam beş devlet kuran Mayalar, sayısı tam olarak bilinemeyen yüzlerce farklı lehçeden oluşan oldukça kompleks bir dile sahiptiler. Bu lehçelerin tamamına yakını günümüzde bilinmiyor olsa da hala birkaç Maya lehçesi Güney Amerika’da konuşulmaktadır.
M.Ö. 6. yüzyıl itibarıyla büyük bir yükseliş gösteren Mayalar gerek sosyokültürel gerekse de bilim teknik alanında birçok gelişime imza atmıştır. Mayalar bu dönem içinde bilim teknik alanında son derece karmaşık çalışma yapmış ve günümüzde dahi bilimadamlarını şaşırtan saptamalarda bulunmuştur. Bilim teknik alanında olduğu gibi askeri alanda da yeni sistemler geliştiren Mayalar, M.Ö. 6. yüzyıldan itibaren topraklarını genişletmeye başlamıştır. Mayaların bu yükselişi M.S. 3. yüzyıla kadar büyük bir hızla devam etmiş ve imparatorluk bu dönemden sonra “altın çağına” girmiştir. Mayaların altın çağı olarak kabul edilen M.S. 3. yüzyıl ile 9. yüzyıl arasındaki dönemde kent devlet yapısında köklü değişimler yaşanmıştır.
M.S. 9. yüzyılda altın çağını yaşayan Mayalar ekonomik, sosyal, bilim ve kültür gibi alanlarda büyük gelişim gösterse de bu tarihten sonra hem kendi içinde yaşadığı kargaşalar hem de Kolomb ile gelen İspanyollar nedeniyle yıkılış sürecine girmiştir. Çoğu insan Maya İmparatorluğu’nun İspanyol işgali ile yok olduğunu bilse de Mayaların yok olmadığını bilmemektedir. Günümüzde Meksika coğrafyasında hala birçok Maya kabilesi yaşamını sürdürmekte ve atalarının adetlerini yaşatmaktadır.
Eski Mayalar birçok alanda gelişmiş bir toplum olsa da günümüzde bilimadamları genellikle mayaların matematik, astronomi ve mimari alanındaki çalışmalarını büyük bir hayretle incelemektedir. Eski Mayalar içinde bulundukları çağın çok ötesinde mimariye sahip olduğundan bilim çevreleri hala Maya yapılarını şaşkınlıkla incelemektedir. Yüzlerce ton ağırlığındaki taşları aralarında milimetre boşluk dahi kalmadan mükemmel bir şekilde yerleştiren Mayalar, mimari alanında kullandıkları tekniklerle bilimadamlarının belki de hiçbir zaman çözemeyeceği soruların oluşmasına neden olmuştur.
Tüm bu bilimsel çalışmaların dışında günümüzde Mayaların yaptığı çalışmaların en çok ilgi çekeni kuşkusuz astronomi alanındaki bilgileridir. 2012 takviminin de aralarında yer aldığı ve dünya genelinde olay yaratan birçok takvim kullanan Mayalar, Güneş Sistemi genelindeki birçok sistemin hareketlerini hatasız olarak hesaplamayı başarmış ve takvimlerini kusursuz biçimde oluşturmuştur. Mayalar ile ilgili gizemler üzerine yapılan çalışmalar devam etmekte ve bu eski medeniyet hakkında daha fazla cevap için araştırmalar sürmektedir.