Olumlu düşünme teknikleri
Hayatından memnun olmayan ve bu nedenle de hayata kötümser bir bakış açısı geliştiren insanların tamamı yaşadıklarından değil, yaşadıklarına zihinlerinde yükledikleri anlamlardan ötürü mutsuz olur. Olumlu düşünme teknikleri olarak mucize yaratacak ve bir anda kişinin hayatının çok mutlu bir hale gelmesini beklemek yerine, kişinin kendi bakış açısını değiştirmeye odaklanması gerekir. Sonuç olarak siz çevrenizi nasıl algılıyorsanız, kendi hayatınızda aynı şekildedir. Mutsuz olduğunu söyleyen insanların oldukça büyük bir kısmı yalnızca mutsuz olduğunu kabul eder ve bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmaz. Bu tür kişilere neden hayatını değiştirmek için bir şey yapmadığı sorulduğunda ise, soruya soruyla karşılık vererek “ne yapabilirim ki?” cevabı alınır…
Pozitifi düşünce teknikleri aslında kişinin hayatını değiştirebileceğine inanmasını sağlamak ve belki profesyonel bir uzman yardımıyla bu olguya şartlanmaktan ibarettir. Zira her insan hayatını dilediği gibi yaşamakta özgür olsa da, oldukça farklı ve bir o kadar da karmaşık nedenlerden ötürü bunu yapamaz. Örneğin, her gün nefret ettiği bir işe giden kişinin iş dönüşü tüm gün yaşadıklarını unutarak gülücükler saçması beklenemez. Çoğu insanın hayatından uykuda olduğu süre çıkartıldığında, geri kalan zamanın yarıdan fazlasını “yapmaktan hoşlanmadığı” bir işte geçirdiği görülür. Kişinin hayatının en büyük bölümünü yapmaktan hoşlanmadığı ve belki de nefret ettiği bir işte geçirirken, geri kalan zamanlarında mutlu olması da beklenemez.
Benzer bir şekilde çoğu insan, yakında çevresine birlikte olduğu insanla yaşadığı sorunlar sebebiyle ne kadar mutsuz olduğundan bahseder ve kimileri de bir ömrü bu şikayetlerle mutsuz olarak geçirir. Kişinin kendisini olumsuz düşüncelere sevk eden ilişkiyi bitirmeyi aklından dahi geçirmemesi ya da geçirse dahi buna cesaret edememesi, bir kısır döngüye sebep olarak aslında “kendi mutsuzluğuna bizzat kendisinin sebep olmasıyla” sonuçlanmaktadır. Olumlu düşünebilmek kişinin hayata pozitif bakması gerekir ki, pozitif düşünceyle algılanan bir çevre de kişinin doğrudan hayatı üzerinde pozitif bir etki yaratır.
İnsanların olumlu düşünmesi içinde yaşadıkları çevreyi algılayış şekillerini etkiler. Çevrenin insan hayatını etkileyen ilk faktör olduğu düşünülürse, kişinin kendisine pozitif enerji veren bir ortamda yaşaması kendisinin de mutlu olmasını sağlayacaktır. Sürekli ertelenerek bir türlü cesaret edilemeyen hareketler, kişinin her geçen gün daha da negatif bir yaşamın içine çekilmesine sebep olur. Bir müddet sonra kişinin düşünceleri o kadar negatif olur ki, kişi çevresine nasıl pozitif bir şekilde bakılacağını dahi unutabilir.