Reenkarnosyon
İnsan sadece bir et parçası değildir. Vücudunda ki mekanizmanın çözülmeye başlanması sayesinde içerisinde küçük bir kainatı barındırdığı anlaşılmaya başlanmıştır. İçerisinde işleyen bu mekanizmaya hayat verenin ne olduğu bilimsel anlamda açıklanamamıştır. Bunu açıklamaya çalışanlar ise, insanın tesadüfler üzerinden şekil ve şemale kavuştuğunu, evrenin bir yaratıcıya ihtiyaç duymadan mekaniksel bir şekilde süren hayatının, her zaman devam edeceğini söyleyerek, bilimsel anlamda kabul edilmeyen tezleri ortaya koymuşlardır.
İnsanın nasıl var olduğunu açıklayamama, evrende vücuda gelen esrarlı mekanizmanın ilk varoluşuna getirilemeyen açıklamalar, insanın inanma hasretini daha da büyütmüştür. Bu hasretin bir şekilde giderilme ihtiyacı, pek çok sapık fikirlerin tezahürüne neden olmuş, insan mükemmelliğine yakışmayacak inançlar meydana gelmiştir. Bu inançlardan bir tanesini de reenkarnosyon fikri oluşturmaktadır. Bugün ruhların evrenler arası, insanlar arası değişimi olarak adlandırılan bu inanç, bir milyar kişi tarafından kabul edilmektedir. Bu şekilde inananlar, insanın ölmez olduğuna, dünya hayatının da sonu gelmez olduğunu düşünmektedirler. Çünkü ruh ölümsüzdür. Bu ruh tekamülünü tamamlamak adına her zaman evrende başka bir vücutta yaşam bulacaktır.
Reenkarnosyon inancının kökleri çok eskilere dayanmaktadır. İlk olarak Platon ruh göçü hakkında açıklamalarda bulunarak bu fikre öncülük etmiş gözükse bile, kökleri daha eski mitolojilere dayanmakta olan bir inançtır. 19. Yy’da Avrupa’da ruhçular tarafından yapılan incelemelerle sistemli bir fikir, akım haline getirilmiştir. Bugün Hindistan’da bu inanca sahip kimselere rastlamak mümkündür. Aynı zamanda Ortadoğu’da Nusayriler, Dürziler gibi kesimleri de bu inanç sarmıştır.
İnsan ruhunun, hayvandan insana, insandan insana geçeceği şeklinde olan bu inancın İslami bir değeri kesinlikle yoktur. Ancak İslamiyetin içerisini boşaltmak isteyen bazı ilahiyat mensuplarınca ne yazıktır ki bu şekilde bir inanç, Kuran-ı Kerimle tartılarak, kabul edilmiştir. Ancak ahiret günü ve hesabına iman etmiş her akıllı Müslüman, bu inanç sistemine onay vermeyecek kadar şuurludur.