Reformun nedenleri ve sonuçları
Katolik Kilisesi’nin yüzyıllar boyunca Avrupa toplumları üstündeki egemen güç olması; bilim, siyaset, felsefe, edebiyat ve daha pek çok alanda yapılan etkinliklerin kilise tarafından kontrol edilmesine neden oldu. Batılı milletlerin karanlık uykudan uyanmaya çalışmaları ise 15. yüzyıldan itibaren başladı ve kilisenin baskıcı tutumuna karşı geniş toplumsal hareketler görüldü. Halkın büyük bir bölümünün okuma yazma bilmemesi insanların dini anlamak için kiliseye bağlı kalmasını, bilimle ilgilenmek için kiliseden onay almasını, siyaset yaparken kilisenin çıkarlarını da gözetmek zorun olması ve daha pek çok farklı alanı etkilemiştir. Bu durum sosyal yapının çökme durumuna gelmesine neden olmuştur ki, Avrupalı milletler kiliseye karşı bir tepki göstermiştir. İşte 17. yüzyıla kadar devam eden hedefinde kilisenin baskıcı tutumu olan düşünce ve eylem değişimine tarih sürecinde “Reform” adı verilir.
- Nedenleri
Reform hareketinin en büyük nedeni, Katolik Kilise tarafından uygulanan baskının her geçen gün daha da artması ve Avrupalı aydınların kilise yapısının giderek bozulduğunun farkına varmasıdır. Avrupa’nın birçok farklı yerine düzenlenen “aforoz etme” yani dinden çıkarma eylemlerinin din ile ilişkisi olmadığını düşünen aydın kesim, kilisenin bozulmuş yapısının toplumlara daha da fazla zarar vermemesi için bir hareket başlatma ihtiyacı duymuştur. Avrupalı Hıristiyan çevrelerin İncil’de yazan bilgilere hakim olması da, kilisenin dini açıdan “muhtaç olunan” bir otorite olma gereksinimini ortadan kaldırmıştır.
Matbaanın yaygın hale gelerek Avrupa’nın pek çok farklı yerinde kitap basımına hız verilmesi de Reform hareketinin en önemli nedenleri arasındadır. Zira bu durum okuma-yazma oranının hızla artış görmesine ve sonuç olarak da okumayı bilen insanların her alanda daha da bilgili hale gelmesine neden olmuştur. 17. yüzyıla gelindiğinde birçok insan kilisenin uygulamalarını sorgulamaya başlamıştır ki, bu uygulamaların başında da “Endüljans” sistemi gelmektedir. Para karşılığında kilisenin günahları affetmesi olarak tanımlanabilecek Endüljans, insanların mantık dışı bularak kilisenin işlevleri hakkında daha fazla soru işaretine sahip olmasına neden olmuştur. Ayrıca Reform hareketinin en temel nedenleri arasında kilisenin artık ekonomik açıdan da halkları zorlayan bir güç olması da sayılabilir.
Reform hareketinin en büyük sonucu Avrupa’nın sosyolojik yapısının baştan aşağı değişmesidir. En başta mezhepler birliğinin dağılması dahi Batı toplumlarının yapısının ve birbirleri olan ilişkisinin tamamen değişmesine neden olmuştur. Bunun da bir sonucu olarak ortaya Anglikanizm, Kalvenizm ve Protestanlık gibi yeni mezhepler doğmuştur. Din adamlarının ve kilisenin eski gücünü kaybetmesi de Reform’un en önemli sonuçları arasındadır. Bu hareket sonucunda Katolik Kilisesi gücünü tamamen yitirmiş olmasa da, belirli bir süre boyunca yeniden yapılanma içine girmek zorunda kalmış ve günümüzde olduğu gibi etkisini farklı şekillerde göstermenin yollarını aramıştır. Eğitim faaliyetlerinin kilise tekelinden çıkması da Reform hareketinin önemli sonuçları arasında sayılabilir.