Shaolin Kung Fu

Uzakdoğu sporları her dönem, gücün, konsantrasyonun, inanmanın ve hırsın muhteşem sonuçlarını ortaya koyan, spor olma yönleri kadar felsefik boyutları ile de ele alınmış spor ve sanat dallarından ibaret olmuştur.

Shaolin Kung Fu, bu spor dallarının merkezi niteliğinde gerçek bir savaş sanatıdır. Savaş sanatı olmakla birlikte, yine içine felsefik boyutu da almış olup, güç, merhamet, sevgi, erdem gibi değerleri de göz önünde bulundurmuştur.

Shaolin Kung Fu ile kişi özgüvenini maksimize eder, kendini sever, tüm canlıları da sever. Gerçek Kung Fu ustaları, Shaolin Rahipleri, sanatlarını özel seçilmiş kişilere aktarmayı tercih ettiklerinden, Shaolin Kung Fu’yu orijinal ruhu ile bugün görmek çok zordur. Günümüzde Shaolin Kung Fu ismi ile tanıtılan sanat ve sporlar genelde akrobasiye dayanan, Kung Fu ruhunu tam olarak içermeyen bir tarza sahiptirler.

Shaolin Kung Fu, insan vücudunun üretebileceği maksimum hareket sayısının tamamını kullanan teknikler içerir. Bu hareket sayının 550 olduğu ve üst limit olduğu kabul edilir. 550 sayısı hareketlerin sayısıdır, Shaolin Kung Fu bu hareketlerin sayısız kombinasyonlarını içeren tekniklerle bezenmiştir. Tüm uzak doğu sporlarının bir birleşimi niteliğindedir. Bu birleşimde Shaolin Kung Fu’nun belirgin özellikleri şunlardır:

• Kısa vuruş teknikleri: Kung Fu ustası öyle yoğun bir güç konsantrasyonu yaşar ki, 40 cm’den fazla bir mesafeden yapacağı vuruş ile alabileceği etkiyi sadece 5 cm gibi bir mesafeden de alabilmektedir.
• Hayvan adları ile anılan stiller: Shaolin Kung Fu; Aslan, Kaplan, Yılan, Kartal, Tuna, Kuğu stilleri adı ile anılan teknikler kullanılmaktadır. Shaolin Rahipleri olarak bilinen Shaolin Kung Fu ustaları bu hayvanların en güçlü yönleri ile Kung Fu’yu başarıyla bağdaştırmışlardır.
• Hedef küçültme tekniği: Shaolin Kung Fu, geniş hacimli bir hedefin, küçük bir hedefe nazaran daha kolay isabet alabileceği tespitinden yola çıkarak, uyguladığı tekniklerle kendini karşı taraf için küçük bir hedef haline getirebilmekte ve küçülen hedef ile isabet alma riskini minimize edebilmektedir.