Sigortacılık tarihi

Mali bir araç olarak tamamen risk yönetimi üzerine kurulmuş ve günümüzde milyar dolarlarla ifade edilen bir sektör haline gelen sigortacılık, yüzlerce yıldır insanoğlunun hayatında farklı şekillerde var olmuştur. Tarihçilerin ve arkeologların büyük bir bölümü sigortacılık kavramının M.Ö. 18. yüzyıl civarında Eski Babiller tarafından yazılan “Hammurabi Kanunları” ile başladığı düşünse de, bazı bilim insanları sigortacılığın geçmişinin daha da eskilere dayandığını düşünmektedir. Hammurabi Kanunları, bilinen insanlık tarihinde “hukuki açıdan” malların sigorta benzeri bir yöntemle korunmasını hedefleyen uygulamalar içermektedir.

Eski Babiller kervanlar aracılığı ile ticaret yapan ve bu şekilde büyük kar elde eden bir toplumdu. Ticaret kervanları her ne kadar büyük kar anlamına geliyor olsa da, bu dönemde hırsızlık ve gasp oldukça yaygındı. Babilliler ticaret kervanlarının yolda herhangi bir saldırıya uğraması durumunda oluşan zararın kervanda malı bulunan tüm kişiler arasında “eşit olarak” bölünmesine yönelik kanunları ile sigortacılığın temellerini atmıştır. Babilliler dışında günümüzde Avrupa medeniyetlerinin atası olarak lanse edilen Antik Yunan toplumunda da farklı nakliyat sigortası uygulamaları bulunmaktaydı. Bu anlaşmalar ticari amaçla yapılan nakliyatlarda mal sahibi ile malı taşıyan kişi arasında imzalanmaktaydı.

Antik Yunan ve takip eden dönemde Roma medeniyetinde yaygın olarak uygulanan sigorta uygulamalarından biri de “deniz ödüncü” anlaşmasıydı. Deniz ticareti yapan kaptanlar yola çıkmadan önce mal sahiplerinden deniz ödüncü adı altında belirli bir oranda para alırdı. Kaptanın yolda herhangi bir saldırıya uğraması ya da fırtınaya yakalanması durumunda gemi ödüncü kaptanın zararını karşılamaya yarardı. Ancak kaptan seferi sorunsuz bir biçimde tamamlaması halinde aldığı gemi ödüncünü fazlasıyla geri öderdi. Antik Yunan medeniyetinde uygulanan bu sistem sigortacılık dışında faize yönelik borç vermeye yönelik ilk sistemlerden biri olarak da adlandırılmaktadır.

14. yüzyılda Cenevizlilerin karşılıklı imzaladığı anlaşma, günümüzde kullanılan sigortacılık uygulamalarına benzerliği nedeniyle gerçek anlamlı ilk sigorta sözleşmesi olarak kabul edilmektedir. Cenevizlilerin sigortacılık konusunda başlattığı bu akım 15. yüzyıldan itibaren İspanyollar tarafından geliştirilmiş ve 1436 yılında ilk nakliyat sigortası sözleşmesi ile zararın karşılanmasına dair kesin şartlar geliştirilmiştir. İlk sigorta şirketi İngiltere’de 17. yüzyılda kuruldu ve bu şirket ilk defa ticaret alanı dışında sigorta poliçeleri satmaya başladı. Bu döneme dek tüm sigorta anlaşmaları ticari malların zarara uğramasına yönelikken, İngiliz firması ilk defa “yangın sigortası” yapmaya başladı. 1666 yılında İngiltere’de yaşanan “Büyük Londra Yangını” felaketinde 13 binin üzerinde ev yanınca, insanlar yangın sigortasına büyük ilgi gösteri ve böylece sigortacılık sektörü büyük oranda gelişti.

1666 yılında İngilizlerin ticari mallar dışında insanların taşınmazlarını da sigortalaması ile farklı bir kulvara giren sigortacılık sektörü devam eden yıllarda hızla gelişti ve günümüzde İngiltere’nin bir sigortacılık başkenti olmasını sağladı. 18. yüzyıldan itibaren Amerika’da da sigortacılık adına birçok geliştirme çalışması yapılmış ve sektörün daha da gelişmesi sağlanmıştır. Ünlü mucit Benjamin Franklin dahi bir sigorta şirketi açmış ve insanların ticari malları ile taşınmazlarını sigortalamıştır.