Silginin icadı
Bilinen insanlık tarihi, kuşkusuz yazının bulunması ile başlar ancak insanlar yazmayı öğrendikten sonra çok fazla yazım hatası da yapmaya başladılar. Günümüzde bile her insan gerek kağıda gerekse de bilgisayara bir şeyler yazarken sürekli yanlış yazar ve defalarca yazılan yanlış harflerin silinmesi gerekir. Tıpkı günümüzde olduğu gibi yüzyıllarca öncesinde yaşayan insanlarda sürekli yazım hataları yapıyor ve yazdıklarını sürekli silme ihtiyacı duyuyordu.
Milattan önceki dönemlerde kullanılan grafitilerin ve özellikle Mısır toplumunda yaygın olan kömür kalemleriyle yazılanların silinmesinde ekmek parçalarının kullanıldığı bilinmektedir. Her ne kadar insanlar için yazılanların silinmesi için ekmek kullanmak çok garip gelse de, günümüzde hala birçok karakalem sanatçısı ekmek kullanarak resimlerinde çeşitli efektler uygulamaktadır. 18. yüzyılın başlarına kadar her milletin kendine ait basit formülleri olsa da, yaygın bir şekilde ekmek kullanımı birçok coğrafyada devam etti. Her toplumun kendine ait bir formülü olsa da, bu silgi benzeri maddelerin hiçbirinin işlevsel olduğu söylenemezdi.
Gerçek anlamda silginin mucidi olarak karşımıza İngiliz mühendis Edward Nairne çıksa da, önceki dönemde silgi olarak kullanılan bir materyalden Fransız Akademisi belgelerinde bahsedilmektedir. 1752 yılında kayıt altına alınan bu Fransız belgesinde, yazılan yazıların silinmesi için kullanılan ve Güney Amerika’daki bir ağacın özünden elde edilen bitkisel bir maddeden bahsedilmektedir ki bu madde çok büyük bir ihtimalle günümüzde de silgi yapımında hala kullanılan kauçuktur. Daha sonra 1770 yılına gelindiğinde Edward Nairne tesadüfen farklı kauçuk parçalarının bir araya getirdiği sırada, bu maddenin yazıları silmek için ideal bir yapıda olduğunu keşfetmiş ve daha sonra kendi ürettiği silgileri satışa sunmuştur. Birçok İngiliz tarihi araştırmacısı İngilizce silgi demek olan “eraser” kelimesi yerine kullanılan “rubber” sözcüğünün, aynı zamanda “kauçuk” anlamına da geldiğini ve bu durumun da Edward Nairne’den kaynaklandığını söylemektedir.
Tüm bu gelişmeler umut vaat edici olsa da günümüzde kullanılan silginin gerçek anlamda mucidi, günümüzün dünya çapında en çok tercih edilen lastik markasından da hatırlanabilecek olan Charles Goodyear’dır. Charles Goodyear ile birlikte anılan silgiler, kısa süre içerisinde dünya genelinde yaygın hale gelmeye başladı. Charles Goodyear aslında sanayi devrimi açısından büyük bir keşifte bulunarak “volkanize kauçuk” kavramını ortaya çıkartmıştır. 1858 yılında Hymen Lipman Amerika’da kurşun kalem ve silgi ilk defa patent başvurusunda bulunmuştur. Ancak işin ilginç tarafı ise günümüzün en büyük kalem ve silgi markasının yaratıcısı olan Eberhard Faber’in 1862’te kendi adına silgi ve kurşun kalem için patent başvurusunda bulunmasıdır. Ancak 13 yıl sonra Amerikan Yüksek Mahkemesi bu patenti iptal etmiş ve icadın daha önceki kalem ve silgiden herhangi bir farkı olmadığını söylemiştir.
Rahnansaika