Su ve havanın ortak özellikleri
İnsanoğlunun da arasında bulunduğu kabul edilen hayvanların dünya üzerindeki hayatını sürdürmek için ihtiyaç duyduğu maddeler birbirinden farklılıklar gösterse de, insanlar için su va hava olmadan hayatta kalmanın mümkün olmadığı aşikardır. Hidrojen ve Oksijen atomundan oluşan son derece basit bir molekül yapısına sahip olmasına karşın suyun bilim insanlarını dahi şaşırtan pek çok özelliği bulunurken, hava olarak basit bir şekilde bahsedilen ve üzerinde çok düşünülmeyen gaz karışımının da çok hassas bir dengeye sahip olduğu bilinmektedir. Suyun atom seviyesine inildiğinde karşılaşılan belki de en ilginç özelliği, bir tanesi yakıcı diğeri de yanıcı olan iki elementin bir araya gelerek bir yaşam sıvısı denen suyu oluşturmasıdır. Bilimsel olarak incelendiğinde su ve havanın en temel ortak özellikleri, her ikisinin de belirli bir kütleye ve hacme sahip olmasıdır.
Hacim, insanoğlunun “madde” olarak nitelendirdiği ve aslında temel yapı taşları da hala araştırılan her şeyin uzak boşluğunda kapladığı alandır. Kütle ise nesnelerin ağırlığı değil, nesneyi bir araya getiren maddenin yoğunluğu ya da miktarıdır. Bu iki kavramın anlamını daha iyi anlayarak bakıldığında, su ile havanın da kütle hacim ilişkisi açısından benzerlik gösterdiğinden bahsedilebilir. Ancak insanoğlunun günlük yaşamı açısından incelendiğinde su ile havanın ortak özellikleri, insanoğlunun her ikisine de kayıtsız şartsız muhtaç olmasıdır. İnsan bedenindeki milyarlarca farklı hücresel boyuttaki işlemin düzenli bir şekilde gerçekleştirilmesi için vücuda Oksijen alınması gerekir ki, bu gaz haldeki Oksijenin temel kaynağı da havadır.
Akciğerler vasıtasıyla vücuda alınan havanın içindeki gaz haldeki Oksijen hücrelere dağıtılır ve bu şekilde de yaşamsal faaliyetlerin devamlılığı için gereken temel yapı taşlarından biri olan Oksijene karşılanmış olur. Su ve havanın ortak özelliklerinden bir diğeri de, her ikisinin insanoğlu tarafından düzenli bir biçimde dışardan vücuda alınmasının bir zorunluluk olmasıdır. İnsan vücudu hem havanın içindeki Oksijeni hem de suyu kendi kendine üretmez ve bu iki temel yapı taşını dışardan alması gerekir. Su ile havanın her ikisi de yaşamsal faaliyetler için muhakkak gerekli olduğu gibi ayrıca ikisinin de aksatılmadan düzenli aralıklarla vücuda alınması gerekir.
İnsanlar su olmadan birkaç gün dahi zor dayanabilirken, söz konusu havanın alınamaması olduğunda dakikalar ve hatta saniyelerle ölçülen bir zaman zarfında dayanabilmektedir. Ayrıca gerek hava gerekse de su insanoğlunun vücudunda gerçekleşen çok çeşitli hücresel faaliyetlerle işlenir ve farklı yapı taşlarına dönüştürülerek insana fayda sağlar.