Taş Devri diyeti
Profesör Doktor Ahmet Aydın tarafından yazılan Taş Devri Diyeti isimli kitapla son dönemin en popüler diyetlerinden biri haline gelen bu beslenme biçimi, aslında modern dünyanın endüstriyel besinlerinden uzak durarak daha doğal bir beslenme alışkanlığının geliştirilmesidir. Bilgisayar ve televizyon başında saatlerce hareketsiz geçen zaman sebebiyle kilo alması kaçınılmaz hale gelen modern insan bir de içerisinde zararlı zararsız birçok katkı maddesi bulunan fabrikasyon ürünleri tüketerek sağlıksız bir bedene sahip olmak için adeta elinden geleni ardına koymuyor. “Gerçek” yiyeceklerin birçok insanın beslenme alışkanlığından çıkmasıyla birlikte doğal yiyeceklerle beslenmeyen insanların kilo vermesinin de zorlaştığını ifade eden Ahmet Aydın, özellikle “düşük kalorili diyetler” ile fazla kilolardan kurtulmanın mümkün olmayacağı iddiasıyla herkesin ilgisini çekti.
Kilo sorunu yaşayan insanların yağlarını yakabilmeleri için vücutlarındaki insülin miktarının düşmesi gerektiği için Taş Devri Diyetinde kana hızla karışan şekerli meşrubatlar, toz şeker ve unlu mamuller tüketilmiyor. Ayrıca bu diyetin en önemli unsurlarından biri de kişiyi meşrubatlardan, çay ve kahveden “tamamen olmasa da” büyük oranda uzaklaştırması… Gün içinde sürekli çeşitli sıcak ve soğuk meşrubatlar içen kilolu kişilerin su içme ihtiyacı duymaması, Taş Devri diyetinde bu tür meşrubatların ciddi manada kısıtlanmasını ve kişinin adeta su içmek “zorunda kalmasını” hedefliyor. Taş Devri insanlarının temel besin kaynağı et ve et ürünleri olduğundan, bu diyette de kişiye et konusunda ciddi kısıtlamalar getirilmiyor. Tereyağı, yağlı süt ve yoğurt gibi ürünlerin tüketimine dikkat edilmesine karşın et çeşitleri ve özellikle yumurta tüketimi konusunda kişi çok daha esnek olabiliyor.
Ancak birçok insan Taş Devri diyetlerinde et ürünlerine ağırlık vererek adeta protein diyetlerini uygulamaya çalışsa da, bu beslenme biçiminde besinlerin tamamının doğal olmasına dikkat edilmektedir. Bu sebeple tüketilecek et ürünlerinin de organik olması adeta bir zorunluluktur. Taş Devri diyetinde; GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) tohumlar ve yeşilliklerle beslenen, tüm gününü güneş görmeden geçiren, açık alanda dolaşmayan ve otlamayan hayvanların etkilerinin tüketilmesi önerilmiyor. Geleneksel usullerle beslenen ve doğada yaşayan hayvanların etlerinin tüketilmesiyle ve su alımının kontrol edilmesiyle kilolu insanların da rahat bir şekilde kilo verebilmesini sağlamayı hedefleyen Taş Devri diyetinde, toplam besin miktarının yarısının çiğ sebze ve meyvelerden oluşması tavsiye edilmektedir. Ayrıca Taş Devri diyetinde sıvı yağ olarak zeytinyağı, doymuş yağ olarak da kuyruk yağı, kavram yağı ve tereyağı tavsiye ediliyor.