Türkçenin tarihi ve gelişimi
Günümüzde dünya üzerinde 100 milyona yakın insanın konuştuğu tahmin edilen Türkçenin tarihi ve gelişim ile ilgili uzun seneler boyunca “sabit” olarak nitelendirilebilecek görüşler bulunmasına karşın yakın geçmişte bazı araştırmacılar ve tarihçiler Türkçenin tahmin edilenden daha uzun bir geçmişe sahip olduğuna dair farklı iddialarda da bulunmuştur. Balkanlar ve Orta Avrupa’nın bazı bölümlerinden Hazar Denizi kıyılarına, Kafkaslardan Akdeniz coğrafyasına birçok farklı ülkede konuşulan Türkçenin kökenin Orta Asya olduğu kabul edilir. Batılı kaynaklar Türkçenin tarihsel gelişiminin Milat sonrası süreçte incelerken, Türk dillerinin bir kolu olan Oğuz Grubu içinde kabul eder. Bu bağlamda Wikipedia İngilizce kaynağında da Türkçenin yazılı kayıtlarının 1300 yıl kadar öncesine uzandığı belirtilmiştir. Ancak Batılı dilbilimcilerin aksine ülkemizdeki bilim insanları arasında Türkçenin günümüzde dünyada konuşulan en eski dillerden biri olduğunu ve 8000 yıldan daha eski “yazılı” kaynakların da bulunduğuna dair görüş bildirenler de bulunmaktadır.
- Sümer Tabletleri
Altay dilleri arasında yer alan Türkçenin günümüzden yaklaşık olarak 8500 yıl öncesinde tarihlendirilen ve bilinen insanlık tarihine “yazıyı bulan toplum” olarak geçen Sümerlere ait tabletleri inceleyen bazı dilbilimciler, çivi yazısı olarak isimlendirilen Sümerce ile Türkçe arasında pek çok ortak kelime olduğunu ifade etmektedir. Oğuz Grubu içinde yer alan ve Osmanlı Türkçesinin devamı olarak kabul edilen günümüz Türkçesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun çok geniş bir alana yüzyıllarca hükmetmesi sebebiyle günümüzde de çok geniş bir coğrafyada konuşulmaktadır. Türkçe Wikipedia kaynağının ilgili sayfasında, sondan eklemeli bir dil olan Türkçenin günümüz dünyasının en fazla konuşulan 15. dili olduğu belirtilmiştir. İstanbul Ağzı ise günümüz Türkçesinin Latin harfleri kullanılan yazım dili olarak kabul edilmiştir.
Seneler boyunca okullarda Türkçenin Ural-Altay Dil Ailesi’nin üyesi olan bir dil olduğu öğretilmiş olmasına karşın günümüzde bazı dilbilimciler iki dil ailesi arasında pek çok uyuşmazlık olduğunu ifade etmekte, bu sebeple de Türkçenin yalnızca Altay Dil Ailesi’ne mensup olduğunu iddia etmektedir. Türk Dil Ailesi ise günümüzde dahi Orta Avrupa’dan Orta Asya ve hatta Sibirya düzlüklerine kadar aktif olarak konuşulan 30’un üzerindeki dili kapsamaktadır. Dünya genelinde bu Türk Dil Ailesi’nin en fazla konuşulan dili ise Türkiye Türkçesidir. Türklerin Milat öncesi dönemde dahi çok fazla yer değiştiren ve yerleşik hayatta uzun süre tutunmak istemeyen kavimlerden oluşması nedeniyle çok sık alfabe değiştirdiği söylenmekte, bazı dilbilimciler Türklerin günümüze kadar en fazla alfabe değiştiren kavimlerden biri olduğunu iddia etmektedir. Ancak Sümer çivi yazılarıyla Türk Dilleri arasındaki benzer kelimeler bir yan dursun genel olarak kabul gören görüş, tam manasıyla ilk Türkçe alfabenin meşhur Orhun Yazıtlarında kullanılan Orhun Alfabesi olduğu yönündedir.