Tutunamayanlar kitap özeti
Oğuz Atay’ın Türk Edebiyatına bıraktığı en güzel eserlerinden biridir Tutunamayanlar. 1972 yılında iletişim yayınevinden çıkmış olan kitap, 724 sayfadır. Tutunamayanları okuyan insanlar, roman içerisinde kendilerinden bir parça bulabileceklerdir. 724 sayfalık olan bir kitap Tutunamayanlar, tek bir anıyı okuyuculara anlatmaktadır. Her Türk Edebiyatı sever entelektüellerin kitaplığında bulunana Tutunamayanlar, post modernlik arasına sıkışmış insanların severek okuduğu bir kitaptır. Kitapta tutunamayanlara Disconnectus Erectus demektedir. Ve Disconnectus Erectus’ları şu şekilde anlatmaktadır: “Beceriksiz ve korkak bir hayvandır. İnsan boyunda olanları bile vardır. İlk bakışta, dış görünüşüyle, insana benzer. Yalnız, pençeleri ve özellikle tırnakları çok zayıftır. Dik arazide, yokuş yukarı hiç tutunamaz. Yokuş aşağı, kayarak iner. (Bu arada sık sık düşer). Tüyleri yok denecek kadar azdır. Gözleri çok büyük olmakla birlikte, görme duygusu zayıftır. Bu nedenle tehlikeyi uzaktan göremez. aşları daima öne eğik gezdikleri için, çeşitli engellere takılırlar ve her tarafları yara bere içinde kalır. Onları bu durumda gören bazı yufka yürekli insanlar, tutunamayanları ev hayvanı olarak beslemeyi denemişlerdir. Fakat insanlar arasında barınmaları -ev düzenine uyamamaları nedeniyle çok zor olmaktadır. Beklenmedik zamanlarda sahiplerine saldırmakta ve evden kovulunca da bir türlü gitmeyi bilmemektedirler. Evin kapısında günlerce, acıklı sesleriyle bağırarak ev sahibini canından bezdirmektedirler. (Bir keresinde, ev sahibi dayanamayıp kaçmışsa da, tutunamayan, sahibini kovalayarak, gittiği yerde de ona rahat vermemiştir). Hayvan terbiyecileri de tutunamayanlarla uzun süre uğraşmış ve bunları sirklerde çalıştırmak istemişlerdir. Fakat bu hayvanların, beceriksizlikleri nedeniyle hiçbir hüner öğrenemediklerini görünce vazgeçmişlerdir. Ayrıca birkaç sirkte halkın karşısına çıkarılan tutunamayanlar, onları güldürmek yerine mahzun etmişlerdir. (Halk gişelere saldırarak parasını geri istemiştir).” Kitabın Özeti ise; Mühendis olarak çalışan Turgut Özben adındaki bir insanın yakın arkadaşı olan Selim Işık’ın intihar haberini bir gazete sayfasında öğrenir. Çok sevdiği arkadaşının intiharını öğrenince çok etkilenir. Ve Selim Işık’ın intihar etme nedenini araştırmaya başlayan Turgut Özben, Selim’in bir çok arkadaşına ulaşarak, Selim Işık’ın hiç bilmediği yönlerini öğrenir. Selim’in tanıştığı her arkadaşı Selim’in farklı bir yönünü Turgut Özben’e anlatırlar. Turgut Özben, ilk olarak Selim’in arkadaşı olan Metin ile Selim hakkında konuşur. Metin Zeliha isimli bir kızı sevdiğini ve bunu Selim’e bahsettiğini, Selim’de; Zeliha’nın ona uygun olamadığını söylemiş. Bunun üzerine Metin Zeliha’dan ayrılır. Metin Zeliha’dan ayrıldıktan sonra, Selim’in Zeliha’ya yanaştığını,Turgut’a anlatır. Daha sonra Zeliha başkası ile evlenerek ikisini de bırakır. Daha Sonra Süleyman Kaygı isimli bir arkadaşı ile buluşan Turgut Özben, Arkadaşı Süleyman’a yazdığı şarkı sözlerinden bahseder ve Turgut Özben’le bu şarkı sözlerini paylaşır. Esat adındaki arkadaşı Selim’le lise çağlarında tanışmıştır. Selim’in çok zeki ve çok kitap okuyan bir insan olduğunu söyler. Oscar Wilde hayranı olan Selim, Gorki’den hiç hoşlanmaz. Ve Gorki’yi okuyan insanları eleştirir. Esat, Turgut’a Selim’in icat ettiği oyunları oynadıklarını ve ilginç olan kişiliğinden bahseder. Turgut Özben’in son konuştuğu kişi ise, Günseli adında bir kadındır. Selim’in sürekli tartıştığı; bir küs, bir barışıl olduğu sevgilisi ile konuşur. Turgut Özben, Selim’in kırılgan bir kişiliği olduğunu ve kendisine güveni olmadığı için kuşkulu bir yapısı olduğunu Günseli’den öğrenir. Selim, Günseli ile evlenmek istemediği için, Günseli ve Selim ayrılırlar. Selim bunun üzerine psikolojik olarak hastalanır. Ve Günseli’ye yazdığı bir intihar mektubundan sonra, Selim intihar eder. Turgut Özben Selim Işık’ın niçin intihar ettiğini araştırırken, Selim’in bir çok farklı yönü ile karşılaşır. Selim’in hayata tutunamamış bir insan olduğunu anlar. Selim’in sayesinde kendi hayatına bakar ve kendisinin aslında hayatı hiç tanıyamadığını yeni fark etmiş olması, Turgut’un hayatını ve iç dünyasını alt üst eder. Kendisini tanıyamıyor olmanın vermiş olduğu ıstırap ile nereye gittiğini bilmediği bir trene binerek izini kaybettirir. Turgut’un Olric adındaki, hayali bir kahraman kitap boyunca Turgut ile konuşur. Fakat Tutunamayanlar kitabı, sadece Selim Işık’ın hayatı ve onun neden intihar ettiği gerçekleri ile sınırlı değildir.