Yanardağ patlamasının nedenleri
Dünyamızın iç tabakalarında yer alan ve yaklaşık olarak sıcaklığı “2000 derece” olan magma tabakasının yeryüzüne çıktığı doğal yer şekilleri olan yanardağlar, bu magmayı püskürtmesi halinde önüne çıkan her şeyi yok eden doğanın en büyük doğal afetlerinden birine ev sahipliği yapar. Yerkürenin iç tabakalarında çok yüksek basıncın ve aynı oranda yüksek sıcaklıkların hakim olduğu ortamlarda kayalar eriyerek magmayı oluşturmakta, özellikle tektonik plakanın sınırlarındaki bölgelerde bu magma yüzeye çıkarak yanardağların bilinen krater şeklindeki görüntüsünü oluşturmaktadır. Ayrı bir bilim dalı olan yanardağ biliminin (volkanoloji) incelediği yanardağlar, bilimin hala nasıl oluştuğu konusunda cevapsız sorulara sahip olan coğrafi şekillerdir. Magmanın dünyanın oldukça derinlerinde yer alması ve yukarda bahsi geçtiği üzere gerek basınç gerekse de sıcaklık açısından çok çetin şartların hakim olduğu bir bölümde bulunması, bilim insanlarının magma hareketliliği konusunda hala tüm sorulara cevap alamamasına neden olmaktadır.
Yanardağların oluşumu ve faal haldeyken lav püskürtmeleri konusunda yine de oldukça fazla bilgi edinilmiştir. Dünyanın kabuğunda yer alan katı tabakanın yanardağın altında içinde magma yer alan ve bu sebeple de “magma odacığı” denen bir bölüme doğru hareket etmesi, yanardağların püskürmesine neden olur. Yanardağların bilinen sivri şekli, yer kabuğunda giderek daha fazla magma biriktiğinin habercisidir. Yanardağın altında bulunan magma odacığındaki magma, katı haldeki tabakanın itmesi sonucu oluşan basınç ile yukarı doğru püskürme eğilimi gösterir. Yeryüzüne doğru katı tabaka tarafından itilen magma, bu şekilde yanardağ kraterinden dışarı doğru püskürür. Ayrıca bilim adamlarının yaptığı araştırmalar sonucunda elde ettiği bilgilerden bir diğeri de, bazen yanardağın alt bölümünde bulunan magmanın etrafındaki suyu da çok hızlı bir şekilde ısıtarak buharlaştırmasına neden olduğudur.
Magmanın yaklaşık olarak 2000 derecedeki sıcaklığı yüzeye doğru ilerlemesi sonucunda azalsa da, magma yine de çevresindeki suyun çok hızlı bir biçimde buharlaşmasına yetecek kadar sıcaktır. Bu sebepten ötürü magmanın çevresindeki suyun buharlaşması, yanardağ kraterinde çok şiddetli buhar patlamaları görülmesine sebep olur. Bu şekilde yaşanan buhar patlamaları su buharı dışında kül, volkanik cam ve kaya gibi parçaların çok hızlı bir biçimde yanardağdan dışarı fırlatılmasını sağlar. Yanardağın alt bölümündeki plakanın sürtünme hareketi yapması ayrıca okyanus kabuğunun da erimesine neden olur ki, bu da yoğunluğun aniden düşerek magmanın yerçekimine daha kolay karşı koymasını ve yeryüzüne püskürmesini sağlamaktadır. Bilim insanları yanardağlar üzerinde onlarca yıldır yaptığı çalışmalar sonucunda önemli mesafe kat etmiş ve yanardağ püskürmelerini önceden tahmin etme konusunda önemli bir başarı elde etmiş olsa da, yine de hala bir yanardağ püskürmesinin “tam olarak” ne zaman gerçekleşeceğini önceden bilmeden mümkün değildir.