Yazıcının icadı
Bilgisayar ortamındaki dijital verilerin kağıt üzerine aktarılması görevini üstelenen yazıcı, bu sayede sanal ortamdaki tüm dataların fiziksel bir şekilde kullanılmasını sağlar. Gelişen teknoloji sayesinde günümüz yazıcıları bilgisayar sabit diski dışında tarayıcı, dijital fotoğraf makinesi, mobil aygıtlar ve flaş belleklerden çıktı alabilmekte; fotokopi çekme, görsel tarama ve faks çekme gibi görevleri yerine getirebilmektedir. Bu kadar gelişmiş özelliklere sahip olan yazıların icadı düşünüldüğünde ise pek çok insanın aklına gelmemesine rağmen aslında ilk yazıcılar eski dost daktilolardır. Tıpkı ilk dönem yazıcılar gibi bir baskı şeridi üzerinde uygulanan kuvvetle baskı plakasının şeklini kağıda aktaran daktilolar, bu şekilde insan beyninde olan yani tıpkı bilgisayar ortamında olduğu gibi sanal verilerin fiziksel hale dönüşmesini sağlar. İnsan beyninin de bir sabit diski yani hafızası bulunmakta, buradaki veriler de dijital ortamdaki veriler gibi sanaldır. Kişinin daktiloyu kullanmasıyla birlikte kağıtta beliren karakterler sayesinde insan beynindeki soyut bilgi, somut hale dönüşür.
Günümüzde her evde ve işyerinde kullanılan yazıcıların mucidi ise çağının ötesinde bir matematikçi ve makine mühendisi olan Charles Babbage’dir. İngiliz bir bilim insanı olan Babbage’ın birçok çalışması Londra Müzesi’nde hala sergilenmeye devam etmektedir. Charles Babbage’ın yazıcıyı icat etmesi aslında öncesinde bir hesap ve Fark Makinesi geliştirilmesiyle alakalıdır. 1830 gibi çok erken bir tarihte insanların yaptığı hesap tablolarının ne kadar yanlış sonuçlar verebildiğine fark ederek bir hesap makinesi yapmayı başaran Babbage, günümüzde bilgisayar biliminin de ilk temsilcilerinden biri olarak kabul edilen öncü bilim adamlarındandır. “Mekanik” olarak çalışan hesap makinesini geliştiren Charles Babbage, bu icadı ile 20. yüzyılın ilk yarısında modern bilgisayarın geliştirilmesine dahi katkı sağlamış, esin kaynağı olmuştur.
İnsan eliyle hazırlanan matematiksel tabloların birçok işlem hatası içermesinden rahatsız olan ve bu soruna çözüm bulmak üzere Fark Makinesi adı verilen bir cihaz geliştiren Babbage, sonraki yıllarda bu Fark Makinesinin 2. versiyonunu yaptı ve döneme göre çok şaşırtıcı olmasına karşın 2. Fark Makinesinin çıktı formatını başarıyla programlamayı başardı. Önceden tanımlanmış değer dizilerini otomatik şekilde hesaplayabilen bir makine olan Fark Makinesi, polinom fonksiyonlarının değerlerinin hesaplamalarında kesin sonuç verebiliyordu. Charles Babbage’in tasarladığı ilk Fark Makinesinin 25 bin kadar parçadan oluşması ve ağırlığının da 15 bin ton olması hesaplanmıştı ancak proje hiçbir zaman hayata geçirilmedi. Punch Card denen delikli kartlar kullanarak programlanabilir bir makine tasarlayan ve bu makineye de çıktı alabilecek şekilde programlamayı başaran Charles Babbage’ın tasarımının kusursuz şekilde çalıştığı ancak makinenin 1991 yılında tamamlanmasıyla anlaşılmıştır.